Примери за използване на Uçmuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hong Kongdan ABD pasaportu ile uçmuş.
Birileri uçmuş.
Köprülerin bir kısmı uçmuş.
Herkes uçmuş.
Eee kaplan nasıl uçmuş?
Bence komik, garip ve uçmuş, harika bir adamdın.
Theo Tonin birkaç gün önce Tunusa uçmuş.
Parayı aldıktan iki gün sonra istifa edip Endonezyaya uçmuş.
Belki sen de bu yüzden iyi bir ebeveyn değilsindir çünkü çocukların uçmuş.
Çünkü şarkıcı yapamayacak kadar uçmuş durumda.
Yazık Tsekaloya. Tamamen uçmuş.
Pistin ortasında durmuş ve bir 747 başının üstünden uçmuş.
Tüm yer havaya uçmuş.
Arabalar nehre uçmuş.
Metallicanın Yeni Albümü Uçmuş….
Neden herkes böyle uçmuş?
Haklıydın, Galligan la birlikte biri daha uçmuş.
Sanki düşmemiş, uçmuş.
Sonrasında her hafta oraya uçmuş.
Belki adalet hem kör, hem de uçmuş olabilir.