Примери за използване на Vietnamdaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
DDTyi ve Vietnamdaki Agent Orangeı ürettiler sonra da'' Roundup'' dedikleri bir ürün geliştirdiler.
Amerikalıların Vietnamdaki savaşı.
Son kaynaklar Lloyd Drincein eskiden aşırı bir protestan olduğunu ortaya çıkardı… özellikle Vietnamdaki savaşın zirvede olduğu yıllarda. Ve sürekli hükümete karşı laflarını esirgememiş.
hayalleri,… Venezueladaki insanlar gibi,… Bolivyadaki insanlar gibi,… Nikaraguadaki insanlar gibi,… Vietnamdaki insanlar gibi,… ve lrak, ve İran, ve Filistindeki.
Koredeki, Vietnamdaki, Irak ya da Afganistandaki çatışmalardan daha fazla madalya verildi.
şu Vietnamdaki askerlerin öldürdüklerini işaretlemek için kullandıkları meşhur ölüm kartı, bir suç ortağı
Vietnamdayken helikopter kafamın iki metre üstünde havada durur, bende helikoptere atlardım.
Eğer seninle evlenmek, seni Vietnama gitmekten alıkoyuyorsa, o zaman buna değer.
Hayır, Vietnama gidip evlatlık edinmişem. Bir başıma büyütem gayrı.
Başkan, Vietnam Büyükelçimiz Henry Cabot Lodge ile… ve kabine üyeleriyle görüştü.
Burada kalırsam beni ya Vietnama gönderecekler ya da hapse atacaklar.
Edepsiz beni Vietnamdan sonra Çakallara çömez olmaya çağırdı.
Baba, Vietnamdayken, Hau Liang vilâyetinde… hiç savaştın mı?
Ben Vietnamdayken düşmanın kim olduğunu söylediler,
Kanadanın Vietnama birlik… yolladığından kesinlikle eminim.
Vietnamdayken insanı ikiye böldüğünü görmüşümdür.
Az önce Vietnamın s. ktiğimin bir yerinde öldüğünü öğrendim.
Aynı zamanda Vietnamın ilk üniversitesidir.
Vietnama gençlerimiz para kazanmak için geldi.
Eskiden halka açık yerlere Vietnam savaşını protesto için bomba koyuyorlardı.