ALISONS - Turkce'ya çeviri

alisonın
alisons
um alison
allisons
alinin
alice
alis
eli
alisonın başka

Alisons Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Jemand hat schließlich Alisons Grab geöffnet.
Biri Alisonun mezarını açtı sonuçta.
Sie macht mich für Alisons Tod verantwortlich.
Alisonun ölümünden benim sorumlu olduğumu düşünüyor.
Das war Charlie. Sie macht mich für Alisons Tod verantwortlich.
Charlie. Alisonun ölümünden kendini sorumlu tutuyor.
Glauben Sie, dass Alisons Freunde etwas zu verbergen hatten, um sie zu beschützen?
Alisonun arkadaşlarının onu korumak için… bir şeyler sakladığını mı düşünüyorsun?
Was machen Jenna und Garrett in Alisons Zimmer, bitte? Hey.
Jenna ve Garrettin Alisonun yatak odasında ne işi var? Hey.
Ich bin heute an Alisons Haus vorbeigefahren.
Bugün Alisonların evinin önünden geçtim.
Wurden aus Hanna und mir gute Freundinnen. Nach Alisons Verschwinden.
Alison kaybolduktan sonra, ben ve Hanna çok yakınlaştık.
Wir könnten doch diesem Jungen das Video aus Alisons Schlafzimmer zeigen?
O çocuğa Alisonun odasında çekilen görüntüleri göstersek?
Ihr Testament geändert. Und offenbar hatte sie eine Woche vor Alisons Verschwinden.
Görünüşe göre… Alison kaybolduktan bir hafta sonra… büyükannesi vasiyetini değiştirmiş.
Bei Alisons Fall… mit dem einzigen ihrer Familie reden, ihrem Bruder.
Alison davasına kaldığımız yerden devam ediyoruz… tek ailesi olan kardeşiyle konuşacağız.
Erinnern Sie sich an Alisons Video-Chat mit jemandem?
Alisonun görüntülü arama yaptığını hatırlıyor musunuz?
Alisons Schlafzimmer.
Alisonun yatak.
Was hast du in Alisons Zimmer getan?
Alisonun odasında ne işin vardı?
Jemand öffnete Alisons Grab.
Biri Alisonun mezarını açtı sonuçta.
Das ist Alisons Zimmer, Mädels. Seht doch.
Bakın, burası Alisonun yatak odası.
Alisons Computer und Handy wurden sichergestellt, ebenso
Birkaç kurt örümceği ve Riley Thackerın kolunu buldular. Alison Grantin bilgisayarı
Wurden aus Hanna und mir gute Freundinnen. Nach Alisons Verschwinden.
Hanna ile ben çok yakın arkadaş olduk. Alison kaybolduktan sonra.
Das ist Tim, Alisons Bruder.
Bu Tim, Alisonun kardeşi.
Meine Tochter und ich haben unseren Aufenthalt im Rob und Alisons genossen.
Kızım ve ben iyice Rob ve Alison evinde bizim kalmak zevk.
Alisons Grundsatz.
Alisonın kuralı.
Sonuçlar: 163, Zaman: 0.0332

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce