Bear Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bist du das, Polar Bear?
Chao Ya bat dich, sie im Bear Clan zu finden?
Chao Ya, onu Ayı Klanında bulmanı mı istedi?Bear hat angerufen.- Scheiße.
Nennen Sie mich Pookie Bear, falls das hilft.
Wir könnten raus fahren an den Big Bear und uns ein Haus am See nehmen.
Big Beara gidip nehir kenarında bir ev alabiliriz.Vergesst Sam und Bear.
Sam ve Bearı unutun.Er nennt sich Polar Bear.
Kendisine Kutup Ayısı diyor.lokalen am Hafen gelegenen Pub, The Bear.
The Bearın üstündeki misafir odalarına musallat oluyor.Ja. Etwas passierte im Bear Clan.
Ayı Klanında bir şey oldu. Evet.Bear sagt:"ich probiere dich aus.
Bear, Seni deneyeceğim'' demiş.Nein, ich machte nur den schweren Fehler Bear ein quietschendes Spielzeug zu kaufen.
Hayır, Beara ses çıkaran bir oyuncak almak gibi büyük bir hata yaptım.Schöner Pin.- Das ist Mr. Bear.
Wisst ihr, ihr habt meinen Freund Bear verprügelt.
Bildiğiniz gibi, arkadaşım Bearı dövdünüz.Amber versucht ihren vermissten Bruder zu finden, mit Hilfe ihres treuen Freundes Ted E. Bear.
Amber, kayıp kardeşini güvenilir arkadaşı Ted E. Bearın yardımıyla bulmaya çalışıyor.Der Gobi Bear.
Gobi ayısı.Warum kämpften diese Seelen mit dem Bear Clan?
Neden ruhlar Ayı Klanıyla savaştı?Ich und Bear machen dieses Jahr unseren Abschluss.
Bear ve ben bu yıl mezun olacağız.Inzwischen könnten Sie Bear mit einer Weste ausstatten.
Bu arada sen de Beara bir yelek ayarlayabilirsin.Wo waren Sie heute Morgen, Mr. Bear?
Bu sabah neredeydiniz, Bay Ayıcık?Weiter so, Bear!
Durma devam et ayısı.
