DAWSON - Turkce'ya çeviri

Es ist auch ihr Name, Dawson.

Buranın adı bu Dawson.

Aber du musst Dawson die Wahrheit sagen.

Ama Dawsona gerçeği söylemelisin.

Ich soll Joey über das Problem zwischen Dawson und dir befragen?

Dawsonla aranızdaki sorunu Joeye mi sormamı istiyorsun?

Was? Max sagte, der Leihhausbesitzer starb vier Stunden vor Katie Dawson.

Ne? Max, rehinecinin Katie Dawsondan dört saat önce öldüğünü söyledi.

Eigentlich muss ich mit dir reden, Dawson.

Aslında, seninle konuşmam gerek, Dawson.

Es hätte schlimmer kommen können. Gratuliere, Dawson.

Dawsona geçmiş olsun. Daha kötüsü de olabilirdi.

Wie ihr eure gescheiterte Beziehung wieder kitten wollt? Soll ich dir und Dawson zusehen,?

Bütün yaz oturup, Dawsonla yaralı ilişkinizi… onarmanızı mı izleyeyim?

Ja. Danke, Dawson.

Evet. Tesekkürler, Dawson.

Mit Oliver? -Mit Dawson.

Dawsonla. -Oliverla mı?

Du solltest Dawson danken.

Dawsona teşekkür etmelisin.

Glückwunsch, Dawson.

Tebrikler, Dawson.

Welche? Ich bedauere, wie die Dinge zwischen mir und Dawson jetzt stehen.

Nedir? Şu anda Dawsonla aramız bozuk olduğu için pişmanım.

Wir hatten noch Fragen an Ms. Dawson.

Bayan Dawsona birkaç sorumuz daha vardı.

Ich weiß, ich hätte es dir sagen sollen, Dawson.

Sana gerçeği söylemem gerektiğini biliyorum, Dawson.

Dawson und ich würden gern mitgehen.

Dawsonla ben de geleceğiz.

Ich versprach Miss Dawson, ihr die Sehenswürdigkeiten zu zeigen.

Bayan Dawsona güzel yerleri gezeceğimize söz vermiştim.

Du weißt, dass du dich damit befassen musst, Dawson.

Biliyormusun bununla basa cıkmak zorundasın, Dawson.

Zwischen mir und Dawson ist alles kompliziert.

Dawsonla aramızdakiler çok karmaşık.

Aber leider meinte ich Anthony Dawson.

Ben Anthony Dawsona gönderme yapıyordum.

Danke, dass du mitkommst, Dawson.

Benimle birlikte geldiğin için teşekkürler, Dawson.

Dawson Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri