Der blues Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kannst du den Blues spielen?
Aber Baby! Das sind Jake und Elwood, die Blues Brothers!
The Blues Brothers! Ama, bebegim! Bunlar Jake ve Elwood!Shit! Die Blues Brothers!
The Blues Brothers! Kahretsin!Die Blues spielen.
Blues oynuyor.Wie soll ich den Blues spielen?
Nasıl blues çalacağım şimdi?Wieso? Ich hab den Blues.
Blues çalıyorum.- Neden?Ich habe gehört, dass Father Dip den Blues spielt.
Father Dip blues parçalarıyla inleyecek duyduğuma göre.Erinnerst du dich an den Blues Club in Georgetown?- Am 14.
Georgetownda gittiğimiz blues klübünü hatırlıyor musun?- 14 ünde.Mit Robert Johnson fing die Blues Ära an.
Blues dinlemeye tesadüfen Robert Johnson ile başladım.Er wurde 1980 in die Blues Hall of Fame aufgenommen.
Blues Hall of Famee 1980de alındı.Die Blues Cube Verstärker sind revolutionär
Blues Cube amplifikatörleri devrim niteliğindedirBessie Smith war die sogenannte„Kaiserin des Blues“.
Bessi Smith, Blues un“ imparatoriçesi“ dir.Koko Taylor, die»Königin des Blues«, ist gestern im Alter von 80 Jahren in Chikago gestorben.
Blues kraliçesi Koko Taylor 81 yaşında Şikago'da yaşamını yitirdi.Blues imparatoriçesi diye adlandırılan Bessie Smith gibi kentli kadınlardı bunlar.Die Blues aus London werden dabei nicht zu Unrecht als erster Titelfavorit eingeschätzt.
Londradan Blues şampiyonluk için haklı olarak ilk favori olarak değerlendirilmemektedir.Beruhigende Soul, Funk und eine Stelle des Blues: Sie können nichts falsch mit diesem zu gehen!
Ruh, funk ve blues bir nokta Yatıştırıcı: Bu bir yanlış gidemem!Können weiße leute den blues spielen?
Beyaz adam blues çalabilir mi?Er meint den Blues.
Yani blues söylüyorum.Wie man den Blues zu überwinden?
Nasıl Blues üstesinden gelmek için?Ihr dreht euch um und pustet die Kerzen des blues, RB und soul aus.
Sırtınızı döndüğünüzde blues, RB ve soul müziğin cılız alevini söndürmüş olacaksınız.
