EIER - Turkce'ya çeviri

yumurta
ei
rührei
eizelle
eier sind
egg
taşaklarını
eier
verarschen
mumm
hoden
hayalarını
ha
bollocks
yumurtalar
ei
rührei
eizelle
eier sind
egg
yumurtaları
ei
rührei
eizelle
eier sind
egg
yumurtalarını
ei
rührei
eizelle
eier sind
egg
taşak
eier
verarschen
mumm
hoden
taşakları
eier
verarschen
mumm
hoden
taşaklarımı
eier
verarschen
mumm
hoden
hayalar
ha
bollocks

Eier Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eier werden genau so serviert, wie Sie sie mögen.
Yumurtaları sadece sevdiğiniz gibi servis edilir.
Ich schneid dir die Eier ab! Zahnloser Idiot!
Dişsiz gerzek, taşaklarını koparacağım senin!
Hat Pavlov seinen Hund konditioniert, sich die Eier zu lecken?
Köpeğini, hayalarını yalamaya koşullandıran Pavlov mıydı?
Haben seine Eier sie mit einem Messer bedroht?
Taşakları ona bıçak mı çekmiş?
Eine Menge Eier, viel Herz, nicht viel Gehirn!
Çok taşak, çok yürek, beyin hiç yok!
Sie legen ihre Eier ins Hosenfutter.
Yumurtalarını pantolonunun astarına bırakıyorlar ve onlardan kurtulamıyorsun. Seni delirtiyorlar.
Frische eier von naturbelassenen hühnern.
Taze yumurta tamami organi̇k tavuk.
Eier fliegen.
Yumurtalar uçuyor.
Eier verteidigen.
Yumurtaları Savunma.
Hast du deine Eier in der Handtasche deiner Alten vergessen?
Taşaklarını karının çantasında mı unuttun yoksa?
Eher"Glen und Gary lutschen Ross' dicken Schwanz und stecken ihm ihre haarigen Eier in den Mund.
Glen ve Gary, Rossun Kalın Yarrağını Yalarken Kıllı Hayalarını Arzulu Ağzına Dolduruyor'' gibi.
Soll ich dir die Eier lecken, Daddy?
Taşaklarımı yalamanı istiyorum, babacık? Sen ise:?
Man nennt sie auch Eierstöcke. Wie Eier.
Taşak gibiler. Onlara yumurtalık da denir.
Dein Gesicht stinkt wie die Eier eines Alten.- Oh, Gott.
Suratın ihtiyar bir adamın taşakları gibi kokuyor. -Tanrım.
Izzie wollte ihre Eier einfrieren lassen.
Izzie yumurtalarını dondurmak istedi.
Das Übliche. Eier mit Speck und Grütze.
Pastırmalı yumurta ve irmik. Her zamankinden.
Eier von B-Qualität werden selten in Geschäften verkauft.
B kaliteli yumurtalar nadiren mağazalarda satılmaktadır.
Der mann verkauft die kostbaren eier und wird reich.
Fakir çiftçi bu yumurtaları satar ve çok zengin olur.
Er wird Sid die Eier abschneiden.
Yani herif Sidin taşaklarını kesecek.
Stöhnte, hielt sich die Eier, bis der Krankenwagen kam.
Bir köşeye çekilip ambulans… gelene kadar sızlanarak hayalarını tutmuştu.
Sonuçlar: 6070, Zaman: 0.0893

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce