ELEKTRONISCHEN - Turkce'ya çeviri

elektronik
electronic
elektronische
elektrische

Elektronischen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Die Anfänge des elektronischen Bezahlens gehen auf das Jahr 2001 zurück.
Bireysel emeklilik sisteminin başlangıcı 2001 yılına kadar gidiyor.
Damit wurde er innerhalb der elektronischen Musik-Kategorie für den norwegischen Spellemannprisen nominiert.
Norveç müzik listelerinde bir hit olurken, gruba Norveçin Grammyleri olarak adlandırılan Spellemannprisen ödülünü kazandırdı.
Er erweiterte später mit batteriebetriebenen Fahrradlampen und anderen elektronischen Produkten.
Kendisi daha sonra bataryalı bisiklet lambaları ve diğer elektrikli ürünlerde geliştirdi.
Hinweis: Berühren Sie keine elektronischen Komponenten auf der Karte.
Not: Kartın üzerindeki elektrikli bileşenlere değmemeye çalışın.
Und all das müssen wir machen, während wir an Krankenpflegern, Wachen, elektronischen Türschlössern und einer Ebereschensperre vorbei müssen.
Ayrıca tüm bunları, hademeleri, güvenlik görevlilerini elektrikli kapı kilitlerini ve üvez ağacı külünü geçerek yapmak zorundayız.
Erhielt er den Nobelpreis für Chemie verliehen,„für seine Beiträge zur Kenntnis der elektronischen Struktur und Geometrie von Molekülen, insbesondere von freien Radikalen“.
Yılında Nobel Kimya Ödülünü;'' moleküllerin elektron yapısı ve geometri bilgisi ile ilgili katkılarından dolayı, özellikle serbest radikaller alanındaki katkılarından dolayı'' kazanmıştır.
Kommandant der Nuklearen Streitkräfte von Amerika an, dass im Falle einer elektronischen Attacke gegen Amerika alle Optionen auf dem Tisch lägen.
Nükleer kuvvetler komutanı General Kevin Chilton A.B.D. ye karşı sanal saldırılar gerçekleşmesi durumunda, tüm seçeneklerin masada olduğunu belirtti.
Im Mai 2009 kündigte der General Kevin Chilton, Kommandant der Nuklearen Streitkräfte von Amerika an, dass im Falle einer elektronischen Attacke gegen Amerika alle Optionen auf dem Tisch lägen.
Yılı Mayıs ayında, A.B.D. nükleer kuvvetler komutanı General Kevin Chilton A.B.D. ye karşı sanal saldırılar gerçekleşmesi durumunda, tüm seçeneklerin masada olduğunu belirtti.
die Nerven arbeiten und ich sehe jeden Nerv als ein Meisterwerk der elektronischen Technik an.
bence her sinir elektrik mühendisliği yönünden bir şaheserdir.
Im Jahre 1963 führte Bally Technologies den ersten elektronischen Slot Spielautomat mit dem Namen Money Honey ein.
Yılında Bally,“ Money Honey( Para Balı)” adı verilen ilk elektromekanik slot makinesini üretti.
Minister, wir haben unser elektronisches Aufklärungsschiff St. Georges verloren.
Sayın Bakan, elektronik gözetim gemimiz St Georgesi kaybettik.
Es geschieht alles elektronisch.
Onunla elektronik ortamdan haberleşiyorlar.
Einheit für elektronische Überwachung.
Elektronik izleme birimi.
Ein elektronischer Stolperdraht. Warte.
Bekle. Elektronik tuzak teli bu.
Wir brauchen elektronische Unterstützung.
Elektronik desteğe ihtiyacımız olacak.
Elektronische Fußfessel.
Elektronik bileklik.
Wie in"jemand hat sein elektronisches Leben geschrubbt".
Birinin elektronik hayatını temizlemek gibi yani.
Mein elektronischer persönlicher Assistent.
Elektronik kişisel asistanım.
Wir brauchen ein Befreiungskommando mit elektronischer Abhöreinrichtung. Die sind weg.
Bir kaçırma ve elektronik engelleme seti lazım. Chloe, ben Jack.
Elektronische Geräte. Leeren Sie Ihre Taschen.
Elektronik cihazları da. Ceplerini boşalt.
Sonuçlar: 1468, Zaman: 0.0326

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce