Furchtbares Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Habe ich etwas Furchtbares getan?
Frau Vandekerckhove hatte ein furchtbares, traumatisches Erlebnis.
Ein furchtbares System.
Zwing mich nicht, etwas Furchtbares zu tun.
Sana kötü şeyler yaptırma bana.Furchtbares Ding.
Korkunç bir şey.Schlechter Titel, furchtbares Foto.
Kötü başlık, berbat fotoğraf.Terri, etwas Furchtbares ist mit dem Jungen passiert.
Terri, o çocuğa kötü bir şey oldu ve ne olduğunu bilmem gerek.Furchtbares Unglück in Mexiko!
Meksikada korkunç kaza!Kann ich etwas Furchtbares sagen?
Berbat bir şey söyleyebilir miyim?Terry könnte etwas Furchtbares tun, während wir hier rumsitzen.
Biz burada otururken Terry çok kötü bir şey yapıyor olabilir ve hayatımız söner.Ich weiß er hat etwas furchtbares getan.
Korkunç bir şey yaptığını biliyorum.Wie könnte ich so etwas Furchtbares jemals vergessen?
Öyle berbat bir şeyi nasıl unutabildim?Wenn er nicht nach Hause kommt, ist etwas Furchtbares passiert.
Eğer kayıpsa, başına kötü bir şey gelmiş olmalı.Aber jetzt hast du noch viel furchtbares Biest: Rathaus.".
Ama simdi çok daha korkunç bir canavar var: Belediye Binasi.''.Aber wer würde so etwas Furchtbares tun?
Ama kim bu kadar berbat birşey yapabilir ki?Terry könnte etwas Furchtbares tun, während wir unser Schicksal verfluchen.
Biz burada otururken Terry çok kötü bir şey yapıyor olabilir ve hayatımız söner.Furchtbares Attentat in der Schule!
Okulda korkunç cinayet!Etwas Furchtbares ist hier geschehen, Ed.
Burada berbat bir şeyler olmuş, Ed.Dir sei etwas Furchtbares zugestoßen.
Başına kötü birşey geldiğinden korktum.Hör zu. -Ein furchtbares Lied.
Bunu dinle. Bu korkunç bir şarkı.
