GEBADET - Turkce'ya çeviri

banyo
bad
badezimmer
baden
badewanne
toilette
dusche
bath
badarmaturen
klo
yıkadım
waschen
zu baden
spülen
spülen ist
waschung
den abwasch
abgewaschen werden
yıkanmış
baden
waschen
duş
dusche
bad
shower
baden
ich duschen
yüzdük
schwimmen
baden
nacktbaden
swim

Gebadet Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
An8}Schon mal in Champagner gebadet, Ladys?- Okay.
An8} Şampanya banyosu yaptınız mı hiç hanımlar?{ \an8} Tamam.
Ihre Füße gebadet, ihnen vorgelesen.
Ayaklarını yıkayıp, onlara okuma yapmışsın.
Habe sie gefüttert, gebadet, ins Bett gebracht.
Karınlarını doyurdum, banyo yaptırdım, yataklarına yatırdım.
Wann hast du zuletzt geschlafen, gebadet oder warst nicht hier?
En son ne zaman uyudun, banyo yaptın ya da burada olmadın?
hättest du ein Jahr nicht gebadet.
Bir senedir yıkanmamış gibi kokuyorsun.
sie trug einen Badeanzug. Sie gebadet?
mayo giyiyordu. Yıkadın mı onu?
Sie gebadet? Ja, einmal,?
Evet, bir kere. Onu yıkadın mı?
Hat sie dich ausgezogen und gebadet?
Kıyafetlerini çıkarıp seni yıkadı mı?
Das Kind sollte so selten wie möglich gebadet werden.
Çocuk mümkün olduğunca banyo yaptırılmalıdır.
Ägyptische Königin gebadet in Esel Milch mit Honig und Rosenblüten.
Mısır Kraliçesi, bal ve gül yapraklarıyla eşek sütünde banyo yaptı.
Gebadet in der eigenen Scheisse.
Kendi pisliğinde banyo yaptın.
Vor Kurzem schwimmen war oder gebadet hat.
Çok yakın zamanda yüzmüş veya banyo yapmış olması.
Schon in jungen Jahren ist sie in bewundernden männlichen Ansichten und Komplimenten gebadet.
Çok gençlikten itibaren erkek görüşlerine ve övgülerine hayranlıkla bakılıyor.
Und die Blume kann direkt unter der Dusche gebadet werden, nur die Wassertemperatur sollte etwa 20 Grad betragen.
Ve çiçek doğrudan duş altında banyo yapılabilir, sadece su sıcaklığı yaklaşık 20 derece olmalıdır.
Und ich dachte:"Ah. Wie oft habe ich das schon gemacht-- sie gebadet und abgetrocknet-- aber habe ich jemals inne gehalten und darauf geachtet, welche Gefühle ich damit in ihr auslöse?
Ve şöyle düşündüm, Bunu kaç defa yaptım-- onu yıkadım ve kuruladım-- peki hiç durup dikkat ettim mi onda yarattığım bu duygulara?
Er hat die Leichen behalten, gebadet, angekleidet, mit ihnen ferngesehen, sich mit ihnen über die Sendungen unterhalten.
Bedenlerini sakladı, onları yıkadı, giydirdi… onlarla birlikte televizyon izledi izlerken de onlarla sohbet etti.
Und jetzt ist sie wacher als ich es bin. Ja, ich habe sie gerade warm gebadet.
Biraz önce ona sıcak bir banyo yaptırdım… ve şimdi benden daha az uykusu var.
Hier hat Maria Theresia gelebt und gebadet, es wird auch für eine kleine bayrische Prinzessin, die zufällig Kaiserin geworden ist.
Maria Theresa şatoda oturdu ve banyo yaptı. Tesadüfen İmparatoriçe olan küçük bir Bavyera prensesi de bunu yapabilir sanırım.
Ein Mongole, als Mongole erzogen, gebadet im Blut, das Dschingis vergoss, und wie er im Geiste.
Moğol gibi yetişmiş bir Moğol Cengizin döktüğü kan ile banyo yapmış, onun yolunda kalmış biri.
Bharat, geh baden und mach deine Hausaufgaben.
Bharat, git banyo yap ve ödevine başla.
Sonuçlar: 49, Zaman: 0.0385

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce