GEMALT - Turkce'ya çeviri

boyalı
farbe
malen
farbstoff
paint
streichen
färben
lack
bo
malerei
lackierung
çizdim
zeichnen
malen
zu ziehen
zu kratzen
zerkratzen
boyadı
malen
färben
streichen
die malerei
farbe
malern
resmedilmiş
malen
zeichnen
resim
bild
foto
gemälde
malerei
abbildung
malen
zeichnen
zeichnung
picture
çizilmiş
gezeichnet
gezogen
gemalt
ausgeschildert
ist zerkratzt
blick
boyanmıştır
gefärbt
bemalt
wurde gemalt
strichen
lackiert
çizilir
zeichne
gezogen
gemalt
zerkratzt ist
çizdi
zeichnen
malen
zu ziehen
zu kratzen
zerkratzen
boyanmış
malen
färben
streichen
die malerei
farbe
malern
boyadım
malen
färben
streichen
die malerei
farbe
malern
çizmiş
zeichnen
malen
zu ziehen
zu kratzen
zerkratzen

Gemalt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hier sind alle Ursache-Wirkungs-Beziehungen, die zur Oktoberrevolution führten, gemalt.
Burada, Ekim Devrimine yol açan tüm neden-sonuç ilişkileri boyanmıştır.
Mit der Mouse gemalt.
Mouse ile çizilir.
in einer produktiven Umgebung gemalt.
bir üretim ortamında boyalı.
Jedenfalls gut gemalt.
Eh, iyi çizilmiş.
Er hat seine Augen geschlossen, hat einen Stift genommen und das hier gemalt.
Gözlerini kapadı, bir kalem aldı ve bunu çizdi.
Alle Ihre Mahlzeiten sollten am Abend gemalt werden.
Tüm yemekler akşamları boyalı olmalıdır.
Gemalt wird in Gruppen.
Gruplar halinde çizilir.
Dort kann man eine ganze Reihe von schönen Porträts sehen vom Künstler gemalt.
Orada sanatçı tarafından boyanmış güzel portreler bir dizi görebilirsiniz.
Unsere Tochter hat…- ein totes Mädchen an die Wand gemalt!
Ve kızımız biraz önce duvarımıza ölü bir kız çizdi.
Während seiner 50-jährigen Karriere mit dem Beitrag, gemalt Rockwell mehr als 300 Abdeckungen.
İle yaptığı 50 yıllık kariyeri boyunca mesaj Rockwell 300den fazla kapakları boyalı.
Hier ist eine kurze Liste, wo alles gemalt ist.
İşte her şeyin boyanmış olduğu kısa bir liste.
Ich habe bereits Kerosin verwendet und gemalt und alle diese Anti-Fledermäuse verwendet.
Ben zaten kerosen kullandım ve boyadım ve tüm bu antibadileri kullandım.
Also hat sie es an die Wand gemalt.
Bana inat onu duvara çizdi.
Es war während dieser Zeit, dass Francesco Hayez seinen Kuss gemalt.
Bu Francesco Hayez onun öpücük boyalı olduğu bu dönemde oldu.
Comics, die mit Hilfe spezieller Grafiktabletts gemalt werden, gelten als hochwertiger und moderner.
Özel grafik tabletlerin yardımıyla boyanmış olan çizgi romanlar daha kaliteli ve modern olarak kabul edilir.
Verängstigt, sagt kein Wort, aber hat das hier gemalt.
Çok korkmuş, tek kelime etmemiş ama bunu çizmiş.
Ich wollte mich an seine glücklicheren Tage erinnern und hab es gemalt.
Mutlu günlerini hatırlamak istedim, o yüzden onu boyadım.
Verängstigt, sagt kein Wort, aber hat das hier gemalt.
Korktuğu için tek kelime etmedi ama bunu çizdi.
Eine tolle Dekoration im Garten- ein Stein, gemalt unter dem Teich.
Bahçede harika bir dekorasyon- gölet altında boyalı bir taş.
Amerikanische Szene in Deutschland gemalt.
Almanyada Boyanmış Amerikan Sahnesi.
Sonuçlar: 136, Zaman: 0.272

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce