GROSSMEISTER - Turkce'ya çeviri

• büyük usta
• üstat
• büyükusta
• üstad
• grandmaster

Großmeister Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Er hat Großmeister besiegt.
Büyük ustaları yendi.

Kategorie: Großmeister des Malteserordens.
Hospitalier Şövalyeleri büyük ustaları.

Großmeister der Loge, bis Kriegsende.
Savaşın sonuna dek locanın Büyük Ustasıydı.

Die Seneschalle und der Großmeister selbst.
Seneşöler ve Büyük Üstadın kendisi.

Der Großmeister und die 3 Seneschalle… bilden die obersten Gralswächter.
Büyük üstat ve üç seneşö Kâsenin asli muhafızları olarak bir araya gelirler.

Wenn man dem Glauben schenkt… war er auch… ein Großmeister der Prieuré.
Ve aynı zamanda Tarikatın Büyük Üstadı olduğuna da inanmayı tercih edersek, aradığımız kişi o demektir.

Nach meiner Erfahrung irrt sich der Großmeister nur selten.
Tecrübelerime göre, Büyük Üstat nadiren yanılır.

Ja, Großmeister.
Tamam Büyük Üstat.

Kein Großmeister mit einem Supercomputer, sondern zwei amerikanische Amateure, die drei einfache Laptops benutzten.
Süper bilgisayarlı bir şampiyon değil, üç adet görece zayıf bilgisayar kullanan iki Amerikalı amatör.

Komm, Großmeister, zeig mir was.
Usta hadisene, göster marifetini.

Aus São Paulo, Brasilien… der Professor, Großmeister Joao Moro! der Redbelt höchstpersönlich.
Brezilya, Sao Paolodan buralara kadar gelen… büyük üstadımız, profesör ve usta… Joao Moro.

Und erklärte diesen Sommer hörte die Berichte der Großmeister der Sieben Königreiche Das Konklave.
Yedi Krallikin efendilerinden gelen raporlari görüstü ve… bu büyük yaz mevsiminin… sonunda bittigini ilan etti. Meclis toplandi.

Wir haben uns lange nicht gesehen, Shiro, Großmeister Nyanta.
Shiro-senpai, Nyanta Usta… Görüşmeyeli epey olmuştu.

Aber jetzt beherrsche auch ich sie. Eine Technik, die nur der Großmeister beherrscht hat.
Sadece Büyük Ustanın bildiği bir hamleydi… ama artık ben de biliyorum.

Großmeister sehen Bobby spielen, und sie sind den Tränen nahe.
Ustalar, Bobbynin oynayışını gözleri yaşlı izliyor.

Sagt der Großmeister.
Dedi büyük üstat.

Erhebt Euch, Großmeister de Molay.
Kalk, Büyük Üstat De Molay.

Erhebt Euch, Großmeister de Molay.
Kalkın, Büyük Üstat de Molay.

Großmeister, ich bitte um Erlaubnis, offen zu sprechen.
Büyük Üstat, açıkça konuşmak için izin istiyorum.

Ich bitte Euch, es zu überdenken. Großmeister, bitte.
Büyük Üstat, lütfen. Yalvarırım, yeniden düşünün.