Hundert meter Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ab jetzt geht die Vorhut ständig hundert Meter vor uns.
100 metre önümüzde sürekli bir öncü birlik bulunmasını istiyorum.Drei der Jungs laufen hundert Meter in unter zehn Sekunden.
Bu üç adam 100 metreyi 10 saniyenin altında koşuyor.Kommt schnell näher. Hundert Meter.
100 metre ötede ve hızlı yaklaşıyor.Hundert Meter über Godzilla.
Godzillanın 100 metre üzerinde.Das ist schrecklich. Ab jetzt geht die Vorhut ständig hundert Meter vor uns.
Korumanın bizden hep 100 metre ileride olmasını istiyorum. Bu gerçekten çirkin.Als das Schiff etwa hundert Meter entfernt war, heulten die Hunde fast einstimmig vor Schmerz.
Gemi 100 metre kadar açıldığında… birlik halinde… köpekler acı içinde ulumaya başlamış.Es ist möglich, hundert Meter zu parken.
Bir yüz metre park etmek mümkündür.Das hundert Meter vom Strand entfernte Hotel wurde 2011 modernisiert.
Denize uzaklığı 100 metre olan Alkan Hotel 2014 yılında yenilenmiştir.Das Fernlicht leuchtet die Fahrbahn mehrere hundert Meter weit hell
Uzun huzmeli farlar, yolu birkaç yüz metreye kadar son derece parlakEinige hundert Meter abwärts befindet sich der Heilige Born.
Birkaç yüz metre sonra, Aziz Nesin.Bis jetzt waren wir vielleicht hundert Meter in die Höhe geklettert.
Belki içinde bir yüz metre daha tırmanmışımdır.Alle paar hundert Meter müssen wir Pause machen.
Bu yüzden yüz metrede bir dinlenmek zorunda kalıyoruz.Hundert Meter weit sehen konnte.
100 metre ilerisini görebiliyordum.Taliban hundert Meter Nordwest! Feuer!
Ateş altındayız! Yirmi, otuz kadar Taliban, kuzeybatımızda 100 metre mesafedeler!Eine Minute pro hundert Meter?
Veya dakika başı 100 m?sich unmittelbar am Meer, nur hundert Meter von dem Dorf Plakias entfernt.
Plakias Köyüne sadece 100 metre mesafede yer almaktadır.Am 8. März raste ein fünfzig bis hundert Meter großer Asteroid 450.000 Kilometer an der Erde vorbei.
Mart 2002de dünyaya 450.000 kilometre uzaklıktan 50 ila 100 metre çaplı bir asteroid geçmiştir.Ich war vielleicht hundert Meter in den Wald hineingegangen.
Vadiye girdiğimden beri belki de yüz kilometre ilerledim.“.Meiner Vorstellung vom Schützengrabenkrieg entsprechend sollten die Faschisten fünfzig oder hundert Meter weit entfernt liegen.
Benim siper savaşından anladığıma göre, Faşistler in elli veya yüz yarda ötede olması gerekiyordu.Snezhanka in 1928 m, ist einige hundert Meter über die Ortschaft.
tesisi üzerinde birkaç yüz metre mesafededir.
