JULIET - Turkce'ya çeviri

Heiraten Sie mich, Juliet.

Evlen benimle, Juliet.

Hey, Buzz, hast du Juliet gesehen?

Julieti gördün mü? Buzz, merhaba?

Juliet würde zu ihrer Tante nach Südafrika gehen müssen.

Julietin, Güney Afrikadaki teyzesinin yanına gönderilmesine karar verilir.

Ich kann versuchen, Juliet noch einmal zu simsen.

Juliete tekrar mesaj atmayı deneyebilirim.

Ja, für Juliet.

Evet, Juliet için.

OK… Könnte jemand bitte Juliet holen?

Biri Julieti çağırabilir mi lütfen?

Hilfst du Prinzessin Juliet, aus dem Schloss zu fliehen?

Prenses Julietin kaleden kaçmasına yardım edebilir misin?

Soll ich Juliet das Band zurückbringen?

Kasedi Juliete geri götüreyim mi?

Hi. Ms. Paik, ich bin Juliet Carlson.

Merhaba. Bayan Paik, ben Juliet Carlson.

Ich darf Juliet nicht mehr sehen?

Julieti artık göremez miyim?

Weil er weiß, dass sie zu den Cops gehen wird und ihnen erzählen wird, was Juliet mir angetan hat.

Çünkü onun polislere gidip Julietin bana neler yaptığını anlatacağını biliyor.

Ich will Juliet etwas Wichtiges sagen.

Juliete çok önemli bir şey söylemek üzereydim.

und seine Juniorpartnerin Juliet O'Hara.

kıdemsiz ortağı Juliet OHara.

Hast du Juliet gesehen?

Julieti gördün mü?

Hilfst du Prinzessin Juliet, aus dem Schloss zu fliehen?

Prenses Julietin hayalet şatosundan çıkmasına yardım edin?

Der auch Juliet angegriffen hat, hier in diesem Zimmer ist.

Crockın katili olan… aynı zaman da Juliete saldıran kişinin bu odada olduğunu hissediyorum.

Auf Wiedersehen, Lisa. Auf Wiedersehen, Juliet.

Hoşçakal, Lisa. Hoşçakal, Juliet.

Weniger als-- Hast du Juliet gesehen?

Julieti gördün mü? Sence nasıl hissettim?

Juliet steckt hinter allem.

Her şey Julietin başından kalkmış.

Und du sagst Lassiter und Juliet nichts?

Niye bunu Lassiter ve Juliete söylemedin?

Juliet Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri