LIEST - Turkce'ya çeviri

• okuyor
• okur
• okuyan
• okuma
• okuyorsun
• okumayı
• okumuyor
• okurken
• okursanız
• okursan

Liest Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Er arbeitet hart und liest viel.
Çok çalışır ve çok okur.

Die Frau liest in mir wie in einem Buch.
Bu kadın beni bir kitap gibi okuyor.

MacGyver, wenn du das hier liest, werde ich fort sein.
MacGyver sen bunu okurken, ben gitmiş olacağım.

Sehr… Liest du gern?
Okumayı sever misin?- Çok?

Niemand liest mehr Zeitung.
Kimse artık gazete okumuyor ama hayır.

Ich sehe, dass du die Worte im Gesangbuch liest.
Gördüğüm kadarıyla ilahideki sözleri okuyorsun.

Manches reiche Kind liest.
Plutarhos okuyan zengin bir çocuktan.

Wir erhalten 188.626 rohe DNA liest von NGS mit DNA isoliert von der rohen Virus Vorbereitung.
Biz 188,626 ham DNA okuma NGS tarafından ham virüs hazırlık izole DNAyı kullanarak elde.

Sie geht zum Rabbi, liest ein Buch, badet.
Hahamla buluşur, kitap okur, banyo yapar.

Seine Frau liest diese Bücher.
Karısı bu kitapları okuyor.

Ich hetz mich hier ab, während du Zeitung liest.
Sen gazete okurken buralarda durmak için vaktim yok.

Ist Song-ah. Die Einzige, die weiß, wie man Noten liest.
Burada notaları okumayı bilen tek kişi.

Niemand liest dich, weil du nicht schreibst.
Kimse seni okumuyor çünkü bir şey yazdığın yok.

Wer dieses Buch liest, wird sich selbst und seine Mitmenschen besser verstehen.
Bu kitabı okursanız kendinizi ve eşinizi daha iyi anlayacaksınız.

Nein. Liest du etwa schon wieder die Broschüren?
Hayır. Yine o broşürleri mi okuyorsun lan?

Der Typ liest die Menükarte.
Menüyü okuyan adam.

Der schnellste Leser der Welt, Sean Adam, liest 3850 Wörter pro Minute.
Dünya hızlı okuma rekoru dakikada 3850 kelime Sean Adamın elindeydi.

Barch liest Gesichter.
Barch yüz okur.

Die halbe Stadt liest die Zeitung.
Şehrin yarısı o gazeteyi okuyor.

Wenn du das liest, wirst du alles wissen, was ich weiß, und mehr.
Bunu okursan benim bildiklerimden fazlasını bile öğrenirsin.