Lin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Jennifer Lin ist eine Deep-Cover-Agentin. Ja.
Evet. Jennifer Lin çok gizli bir ajanımız.Wir sollten rausfinden, warum jemand Lin umbringen will.
Bence Lini neden öldürmek istediklerini bulmaya çalışmalıyız.Der Marjorie Lin vor fünf Tagen für tot erklärt hat. Das linke Foto stammt vom Gerichtsmediziner.
Lin, entschuldige, dass ich das Stück ruiniert habe.
Lin, oyunu mahvettiğim için üzgünüm.Aber ich werde Lin vernichten.
Ama Lini mahvedeceğim.Lin, weißt du noch das B und C?
Lin, B ve Cyi hatırlıyor musun?Storm ist eine nordamerikanische E-Sport-Organisation unter der Leitung des NBA-Stars Jeremy Lin.
Storm, NBA yıldızı Jeremy Linin liderlik ettiği Kuzey Amerikalı bir e-posta organizasyonudur.Stockton PD verfolgt Lin.
Stockton polisi Lini takip ediyor.Dr. Lin konnte anhand der Hörmuschel einen Verdächtigen benennen.
Doktor Lin, işitme cihazını kullanarak bize şüphelinin adını verdi.Jeremy Lin erfolgreich operiert.
Jeremy Linin ameliyatı başarılı geçti.Die Bullen haben Lin verfolgt.
Polisler Lini takip ediyormuş.August weiss was Lin wusste.
August, Linin bildiği her şeyi biliyor.Wir wissen das Tully dir geholfen hat, Lin zu töten.
Lini öldürmene Tullynin yardım ettiğini biliyoruz.Sie hasst dich nicht, Lin.
Senden nefret etmiyor Lin.Glaubst du, die wollen das Lin den MC verrät?
Sence Linin MCyi ispiyonlamasını mı sağlamaya çalışıyorlar?Das ist es. Wir brauchen Lin zurück.
O kadar. Lini geri getirmeliyiz.Diese Yi Lin kenne ich.
İşte tanıdığım Yi Lin bu.Er trifft sich morgen hier mit mir, um ein paar Papiere zu unterschreiben, die Lin geschickt hat.
Bu öğlen Linin bana gönderdiği bazı evrakları imzalamak için benimle buluşacak.Tully wird ihn dazu bringen, Lin endlich zu töten.
Tully sonunda Lini öldürmesini ayarlar.Aldon Braddock und Jennifer Lin.
Aldon Braddock ve Jennifer Lin.
