LINEAREN - Turkce'ya çeviri

• lineer
• doğrusal

Linearen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

kommt aus dem linearen B direkt, wie andere.
Bu, doğrudan Lineer B gelen, diğerleri gibi.

Der Körper ist linearen Zeitverlauf gewöhnt. Was haben Sie gesagt?
Ne? İnsan vücudu zamanın doğrusal akışına alışıktır?

Laut EA mögen Gamer keine linearen Spiele mehr.
Çünkü EAe göre'' oyuncular artık lineer oyunları sevmiyordu''.

Einige andere Material Rinnensystem können Kosten bis zu 20$ pro linearen Fuß.
Bazı diğer malzeme oluk sistemi 20 doğrusal ayak başına kadar mal olabilir.

Und diese gibt sie euch in linearen Träumen.
Ama bunu size lineer rüyalarda verir.

Häufiger für die Organisation der Beleuchtung der häuslichen Aquarien verwenden die linearen Lampen.
Daha çok ev akvaryumlarının aydınlatılması organizasyonunda lineer lambalar kullanılır.

Das Neue Erde-Wesen hat sich auch ins Spiralbewußtsein und weg vom Linearen Bewußtsein entwickelt.
Yeni Dünya Varlığı ayrıca Spiral Bilince evrimleşmiştir ve Lineer Bilinçten uzaklaşmıştır.

sie folgen nicht kreisförmigen, sondern linearen Bewegungen.
Hareketleri de dairesel değil doğrusaldır.

Aus linearen Ketten besteht.
Kısa linear zincirler oluşur.

Es gilt für alle linearen.
Tüm Linkler için.

Alle linearen Programmierprobleme sind Optimierungsprobleme.
Optimum Planlamanın tüm programları optimizasyona odaklıdır.

In diesem Protokoll verwendeten Spektralphotometer zeigte einen linearen Absorption Bereich zwischen 0,1- 3,0(Abbildung 5).
Bu protokol için kullanılan spektrofotometre gösterdi bir doğrusal absorbans Aralık arasında 0.1- 3.0( Şekil 5).

werden nur in einer linearen Richtung.
yalnızca bir doğrusal yönde ölçme.

In jeder Phase erwarten Sie Hindernisse in Form von linearen geometrischen Formen in verschiedenen Farben.
Her aşamada, kullanıcılar farklı renklerde çizgili geometrik şekiller biçiminde engeller beklerler.

Darüber hinaus kann die NHX 6300 2nd Generation an einen Linearen Paletten Pool(LPP) angeschlossen werden.
Buna ek olarak, NHX 6300 2. Nesil modeli bir lineer palet havuzuna( LPP) da bağlanabilir.

Diese Schaltung arbeitet auch in einem linearen Modus und der Leistungstransistor wird unter schweren Lasten sehr heiß.
Bu devre ayrıca lineer modda çalışır ve güç transistörü ağır yükler altında çok ısınır.

Laserscanner Standard linearen(1D) Strichcode, sondern auch die kostengünstigste
Lazer tarayıcılar yalnızca standart doğrusal( 1D)

Sehen Sie die linearen Rillen auf dem rechten Mondbein und Trapez des Opfers?
yamuk şeklindeki doğrusal çizgileri görüyor musunuz?

Es gibt nur nur einen homogenen, linearen Moment, in dem alles Zukünftige gleich ist wie die Gegenwart und die Vergangenheit.
Gelecekteki herşeyin, şimdi ve geçmişle aynı olduğu,… sadece tek bir homojen, doğrusal an vardır.

Es gibt einen entscheidenden Unterschied zwischen linearem und exponentiellem Wachstum.
Lineer ile eksponansiyel büyüme arasında büyük fark vardır.