MOLEKÜL - Turkce'ya çeviri

molekül
molekulare
molecule
molekülü
molekulare
molecule
molekülün
molekulare
molecule
moleküldür
molekulare
molecule

Molekül Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wie wirkt dieses Molekül auf das Gehirn?
Bu molekül beyni nasıl etkiler?
Ein negatives Redoxpotenzial bedeutet, dass das Molekül mehr Elektronen und somit mehr Energie enthält.
Negatif redoks potansiyeli, molekülün daha fazla elektron= daha fazla enerji sahibi olmasıdır.
Ein Alkan- Molekül hat nur C-H
Bir alkan molekülü sadece C-H
Nach Ansicht der Forscher ist die Alzheimer-Medizin eine Art Molekül, das viele therapeutische Aufgaben erfüllen kann.
Araştırmacılara göre, Alzheimer tıbbı birçok terapötik görevi yerine getirebilen bir çeşit moleküldür.
Neues Molekül könnte die Ausbreitung von Alzheimer stoppen.
Yeni molekül Alzheimerın yayılmasını engelleyebilir.
Die Summenformel ist im Wesentlichen die tatsächliche Anzahl Atome in diesem Molekül.
Moleküler formül ise molekülün içindeki gerçek atom sayısıdır.
Ich wartete viele Jahre darauf, das Molekül zu beobachten.
Bir çok yıl bu molekülü dolaysız olarak kaynağından gözlemlemek için bekledim.
Dies ist das erste instabile radioaktive Molekül, das definitiv außerhalb des Sonnensystems nachgewiesen wurde.
Bu, Güneş Sistemi dışında tespit edilen ilk kararsız radyoaktif moleküldür.
Dieses Molekül treibt Cholesterol in die Arterienwände.
Bu molekül, kolesterolü atardamar duvarlarına iter.
Wo jedes Atom, jede Molekül hier ist hier verdoppelt, aber invertiert.
Oradaki her atomun, her molekülün burada bir kopyası var ancak ters halinde.
Ein Molekül Glück.
Mutluluk molekülü.
Im Wesentlichen ist eine Verbindung eine Art Molekül.
Temel olarak bir bileşik, bir tür moleküldür.
Wir testeten den Antrieb Molekül für Molekül.
Bu motoru molekül molekül test ettik.
Das Molekül Ozon.
Ozon Molekülü.
Grundsätzlich ist unter dem Begriff"organisch" zu verstehen, dass das Molekül ein Kohlenstoffatom als Zentralatom hat.
Temel olarak'' Organik'' terimi kastedilen, molekülün merkezi atom olarak karbon atomuna sahip olmasıdır.
Upjohn-Wissenschaftler schufen ein Molekül das Angststörungen kontrolliert.
Upjohn bilim insanları, anksiyete bozukluklarını kontrol etmeye yarayan bir molekül üretti.
Einzigen Molekül.
Tek molekülü.
James Watson und Francis Crick stellten die Hypothese auf, dass das Molekül eine helikale Form haben würde.
James Watson ve Francis Crick, molekülün sarmal bir şekil olacağını varsaydılar.
Mensch und Molekül.
İnsan ve Molekül.
Sie werden dieses Molekül nicht besonders gut kennen.
Ve diyordum ki, siz bu molekülü pek iyi tanımıyorsunuz.
Sonuçlar: 356, Zaman: 0.0686

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce