OLD - Turkce'ya çeviri

old
alten
eski
ex
old
ehemals
die alte
alten
ehemalige
frühere
antiken
uralte
yaşlı
alter
lebensjahr
age
jahr
altersgruppen
jährige
ist
altersstufen
altersklassen

Old Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wie Richard Dreyfuss in Mr. Hollands Old Penis.
Tıpkı Bay Hollandın Yaşlı Penisindeki Richard Dreyfuss gibi.
Old Spice Bearglove?
Old Spice Bearglove mu?
In zehn Minuten an der Old Ridge Road.
Dakikaya eski Ridge yolunda olun.
Ich hör ihre leisen Stimmen rufen Old Black Joe.
Güzel sesleri duyuyorum Çağırıyorlar Yaşlı Siyah Joeyu Başım eğik.
Heißt mein Bruder Old Shatterhand?
Old Shatterhand kan kardesim mi?
Old Forest Road? Was meinst du?
Eski orman yolundan mı? Ne dersin?
Old Sparky hat sie drangekriegt.
Yaşlı Sparky onları alır.
Gegen die Old Etonians.
Old Etoniansa karşı gelerek gösterdi.
Sei nicht böse auf Old Delhi.
Eski Delhiye bu kadar kızma.
Demonstriere hier, in Old Rimrock.
Onu burada yaşlı tahtada protesto edin.
Es gab einen Unfall auf der Old Mullan Road.
Eski Mullan Yolunda kaza olmuş.
Noch einen hiervon.- Ich bestelle einen Old Fashioned.
Bundan da bir tane. Old Fashioned.
Los, Jack! Komm schon, Old Jack!
Hadi yaşlı Jack! Hadi Jack!
Was meinst du? Old Forest Road?
Eski orman yolundan mı? Ne dersin?
Weißt du, ich rauche nur Old Golds. Winstons?
Winston mı? Sadece Old Gold içtiğimi biliyorsun?
Das ist Old Jack.
Bu yaşlı Jack.
Das Xanadu auf der Old Compton Street.
Caddesindeki Xanadudayım. Eski Compton.
JB und Old Style.
JB ve Old Style.
Old Dan Tucker war ein guter alter Mann.
Yaşlı Dan Tucker iyi bir yaşlı adamdı.
Ich sah deinen Vater 1909 im Old Empire.
Babanı seyretmiştim… 1909 yılında eski imparatorlukta.
Sonuçlar: 4379, Zaman: 0.0295

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce