PFLUG - Turkce'ya çeviri

pulluk
pflug
plow
pflügen
saban
scheba
pflug
sabanı
scheba
pulluğun
pflug
plow
pflügen
sabanını
pflug

Pflug Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich brauche einen Pflug und Weizensaat.
Bir saban ve buğday tohumu lazım, 100 dönümlük arazi için.
Ich brauche einen Pflug und Saatgut.
Bir saban ve tohuma ihtiyacım var.
Und wir tauschen dein Pferd gegen einen Ackergaul. Wir brauchen einen Pflug, einen Grubber, Saat zum Pflanzen.
Bize bir pulluk, bir ekici ve ekilecek tohum lazım.
Ridge Pflug Maschine.
Ridge Plough Makinası.
Pflug, Schwert und Buch.
Terazi, kılıç ve kitap.
Pflug, Wussten Sie?
Yav, biliyor musunuz?
Pflug, Schwert und Buch.
Serpuş, kılıç ve kitap.
Den Pflug müssen wir ernst nehmen.
Karasabanı ciddiye almamız lazım.
Ob uns der alte Mann auch einen Pflug leiht?
Belki o ihtiyar bize bir saban da verir?
Isidor geweiht, dargestellt mit Engel und Pflug.
Burçin, beni Melek ve Nur ile tanıştırdı.
SINGT Oh, ein Bauer braucht eine Harke Und einen Pflug und eine Hacke.
Ah, bir çiftçinin birrake yapması gerekir Ve bir pulluk ve bir kuyruk parçası olan.
Franz Hoffmann, Wilhelm Büning und Otto Pflug erbaut.
Wilhelm Büning ve Otto Pflug tarafından yapılan mimari değişiklikler ve inşaatlar sonucu aldı.
Wie die Erde dem Pflug In der Nacht ihrer Verlobung soll sich das Weib dem Mann öffnen und er soll ein- und ausdringen.
Sürülmeli ta ki yeşerinceye… kadar. Nişanlandıkları gece, ve adamda kadınla tekrar… ve tekrar… kadın pulluğun açtığı gibi adamı açmalı.
Wir hatten ein Welsh Cob zum Pflügen.
Saban için kullandığımız bir Galler midillimiz vardı.
Nicht nur für die Baumstümpfe, auch zum Pflügen.
Sadece ağaç kökleri için değil, saban için de lazım.
Wenn die Pflüge loslegen, gebe nur ich die Order.
Temizleyiciler işin içine girerse, emirleri ben vereceğim.
Ich werde hier sein, aber nicht zum Siedeln und Pflügen!
Burada kalacağım ama yerleşmek ve saban sürmek için değil!
Bis 1841 stellte Deere jährlich 100 dieser Pflüge her.
E kadar, Deere bu pulluklardan yılda 100 tane üretiyordu.
Ich bin der Sohn des Pfluges.
O da ben filanın oğluyum.
Das ganze Land und andere Produktionsmittel wie Vieh und Pflüge wurden zum Gemeineigentum der Kommune erklärt.
Bütün toprakların yanı sıra, hayvan ve saban gibi üretim araçları, komünlerin ortak malı ilan edildi.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.2542

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce