RADIKAL - Turkce'ya çeviri

radikal
radical
extremistischen
radikalisierte
radikalisierung
radikalisiert
kökten
radikal
grundlegend
von der wurzel
radikaldi
radical
extremistischen
radikalisierte
radikalisierung
radikalisiert
radikaldir
radical
extremistischen
radikalisierte
radikalisierung
radikalisiert
radikalce
radical
extremistischen
radikalisierte
radikalisierung
radikalisiert

Radikal Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Die Heilung ist radikal.
Tedavi çok radikaldir.
Seine Ideen sind recht radikal.
Fikri çok radikal.
Wir müssen unsere Lebensweise radikal ändern, um die Emissionen zu stoppen.".
Emisyonları durdurmak için yaşam biçimimizi kökten değiştirmemiz gerekiyor.
Die Linie von Merz oder Spahn war dagegen zu hart, zu radikal.“.
Buna karşın Merz ya da Spahnın çizgisi çok daha sert, çok daha radikaldi.”.
Jeder praktische Schritt dahin ist human und radikal zugleich.
Bu yönde atılan her pratik adım hem insancıl, hem de radikaldir.
Radikal insofern, dass der gesamte verkrebste Hoden entfernt wird.
Tüm kanserli testis alındığı için radikal deniyor.
Im Alter von 29 Jahren erlebte er eine tiefe innere Transformation, die den Verlauf seines Lebens radikal veränderte.
Yaşında, derin bir iç dönüşüm geçirerek hayatının gidişatını kökten değiştirdi.
Die Behandlung am Parkinson-Tag war radikal.
Parkinson günündeki tedavi radikaldi.
Ihre Konzeption und Strategie sind radikal.
Fikirleri ve uygulamaları radikaldir.
Liberalisierung wäre radikal.
Serbestleştirme fikri gayet radikal.
Hohe Decken- 3 m und höher- erfordert radikal anderen Ansatz.
Yüksek tavanlar- 3 m ve yukarıda- kökten farklı bir yaklaşım gerektirir.
Außerdem war politisch radikal.
Üstelik siyaseten daha da radikaldi.
Junge Leute sind radikal.
Bu yüzden radikaldir gençler.
Soweit wir wissen, ist ihr politischer Hintergrund recht radikal.
Anladığımız kadarıyla siyasi geçmişi epey radikal.
Polakis: Der Kurs von Mykonos Health Center hat sich radikal geändert.
Sonraki makale Polakis: Mikonos Sağlık Merkezinin kurs kökten değişti.
Doch in der Kommunalpolitik scheint Karatepes Agenda in den 90er Jahren alles andere als radikal gewesen zu sein.
Yerel yönetimle ilgili konularda, 1990lı yıllarda Karatepenin yaptığı icraatlar oldukça radikaldi.
Sie sollten radikal sein.
Sen de radikal olmalısın.
Sollten wir im Namen des Terrorismus unsere Standardprotokolle der Justiz ändern oder radikal verändern oder demontieren?
Terörizm adına standart adalet protokollerimizi değiştirmeli veya kökten değiştirmeli miyiz?
Mein Entschluss war radikal.
Ancak bu kararım radikaldi.
Man sollte nicht so radikal sein.
Bu kadar radikal olmamalısın.
Sonuçlar: 677, Zaman: 0.1028

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce