Ramsay Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ramsay hat seine eigene Art mit den Dingen umzugehen.
Ramsaynin kendine has yöntemleri var.Ich weiß, was Ramsay ist.
Ramsaynin ne olduğunu biliyorum.Und bringen Sie Ramsay gleich mit?
Ramsayi de beraberinde getir, olur mu?Treuen Familien, die uns mit Ramsay halfen.
Ramsaye karşı bizi destekleyen sadık ailelere.Vielleicht wusstet Ihr über Ramsay bescheid.
Belki de Ramsayi baştan beri biliyordun.Und bringen Sie Ramsay gleich mit?
Ramsayi de getir olur mu?Und hol Ramsay auch hier hoch, ja?
Ramsayi de beraberinde getir, olur mu?Ich kann kaum erwarten, zu sehen, was Ramsay dir diesmal abschneidet.
Ramsay bu defa nerelerini kesecek görmek için can atıyorum.Admiral Ramsay, bitte.
Amiral Ramsayi bağlayın.Ich kann kaum erwarten, zu sehen, was Ramsay dir diesmal abschneidet.
Ramsaynin bu sefer nereni keseceğini görmek için sabırsızlanıyorum.Dann sorgt Ihr dafür, dass Ramsay Bolton Euch zu Füßen liegt.
O zaman Boltonun oğlu Ramsayyi avucunun içine alacaksın.Ich erwarte den verdammten Gordon Ramsay. Für hundert Millionen Dollar pro Ticket,!
Milyon dolarlık bir bilet karşılığında… kahrolası Gordon Ramsayin… mutfakta bize gerçek yemek pişirmesini beklerim!er wird Gordon Ramsay zuhören.
ama Gordon Ramsayi dinleyecektir.Was sollte ich wohl machen, ihr gegenüber den fiesen Gordon Ramsay spielen, weil ich eine kleine Büroklammer in meiner Lasagne hatte?
Ne yapsaydım kıza? Lazanyamdan ufacık bir ataç çıktı diye Gordon Ramsay gibi mi davransaydım?Die Ramsay Sache.
Doch Ramsay-- nun.
Ama Ramsay.Ramsay, wach auf.
Ramsay, uyan.Ramsay wird leicht gelangweilt.
Ramsay kolayca sikiliyor.Ramsay MacDonald Britischer Premierminister.
Ramsay MacDonald Birleşik Krallık Başbakanı.Vereinigtes Konigreich Bertram Ramsay.
Birleşik Krallık: Bertram Ramsay.
