SAKKO - Turkce'ya çeviri

ceket
jacke
mantel
blazer
sakko
fell
coat
lederjacke
kittel
ceketi
jacke
mantel
blazer
sakko
fell
coat
lederjacke
kittel
ceketin
jacke
mantel
blazer
sakko
fell
coat
lederjacke
kittel

Sakko Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wie lange ist es her, Mr. Sakko?
Ne kadar oldu Spor Ceket Bey?
Mit eng geschnittenem, grauen Sakko. Und die hier?
Ve dar kesim gri bir ceket giy. Dediğim gibi,
Die Namen kann ich nicht mal aussprechen. Wozu ein Sakko?
Neden bir ceket alıyorum ki? Bu şeylerin yarısını okuyamıyorum bile?
Ein Sakko, aber nicht so.
Spor bir ceket, ama bundan hoşlanmayacaksın.
Du hast ein Sakko.
Spor bir ceketin var.
Signor Valeri hat mein Sakko mit seinem vertauscht.
Sinyor Valeri kendi ceketi diye benimkini almış.
In der sechsten Klasse, aber ich trug ein Sakko und hatte einen Aktenkoffer.
Altıncı sınıfta ama spor ceket giyip evrak çantası taşırdım.
Ich geb dir'n Sakko und Jamies Inliner.
Sana bir ceket veririm, Jamienin patenlerini de alabilirsin.
schwarze Krawatte mit eng geschnittenem, grauen Sakko.
siyah kravat ve dar kesim gri bir ceket giy.
Das ist mein Sakko, Mann.
Bu benim takımım adamım.
Ist das mein Sakko?
O, benim ceketim mi?
Sie gewöhnen sich daran, und nach ein paar Tagen macht das Sakko Ihnen gar keine Freude mehr.
Ama o neşe geçer, ona alışırsın, birkaç gün geçtikten sonra o ceket sana hiç neşe vermez hale gelir.
Besonders das Sakko, das aus 150 Einzelteilen in 230 Arbeitsschritten produziert wird,
Özellikle 150 parçadan oluşan, 230 aşamada meydana gelen ceket, üretimde tecrübe
Daher weiß ich, falls ich je eine Audienz im Vatikan habe, muss ich Abendkleidung oder ein Sakko tragen.
Esvap veya erkek ceketi giymek zorunda kalırdım. Bu yüzden eğer Vatikanda bir şeyler izleyecek olsam.
Das, vor dem rosa Gehrock mit den Dornen, das soll ein Sakko sein, aber ich bedrucke es mit Schlagzeilen.
Şu. Dikenli fraktan önceki. Özel yapım ceket gibi olacak ama üstüne gazete başlıkları yapıştıracağım.
Mein bestes Sakko übergeworfen und eine Supergeschichte darüber, dass mein größter Fehler darin besteht, zu hart zu arbeiten.- Ja, ich hab meinen Lebenslauf.
Evet. Özgeçmişim yanımda, en iyi ceketim üzerimde… ayrıca en büyük hatamın deli gibi çalışmak olduğundan bahseden… çok etkileyici bir hikayem var.
Unterwäsche, ein Sakko… eine gestreifte Krawatte
iç çamaşırları, bir spor ceket, bir çizgili kravat
Sakkos für Männer105.
ÇORBACI Erkek Nüfusu105.
Sakkos kann man ausziehen.
Çankaya da soyunmak olabilir.
Sein Sakko?
Ceketi mi?
Sonuçlar: 116, Zaman: 0.0522

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce