SCHLAMM - Turkce'ya çeviri

çamur
schlamm
matsch
dreck
schmutz
lehm
mud
morast
mudge
kot
balçık
schleim
lehm
balchik
schlamm
çamuru
schlamm
matsch
dreck
schmutz
lehm
mud
morast
mudge
kot
çamura
schlamm
matsch
dreck
schmutz
lehm
mud
morast
mudge
kot
çamurdan
schlamm
matsch
dreck
schmutz
lehm
mud
morast
mudge
kot

Schlamm Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
ALSHE STW 200- ein selbstreinigender Spiralwärmetauscher, der aus Schlamm Wärme zurückgewinnt.
ALSHE STW 200- Çamurdan ısıyı geri kazanan, kendi kendii temizleyen.
Ich war letztes Mal voller Schlamm.
Geçen sefer çamura bulandım.
Da ist Schlamm.
Çamur var orada.
Reicht es nicht, Joseph, dass du den Schlamm gepflügt hast?
Oradaki çamuru sürdüğün yetmedi mi Joseph?
Und darin pflanze ich die Saat der Freundschaft. Die sind voller Schlamm.
Evet, ve o çamura arkadaşlık tohumlarını ekeceğim. Çamura bulanmışlar.
Ich habe Schlamm im Auge. Das ist Schlamm.
Gözlerimde çamur var. Çamurdan nefret ederim.
Du hast Schlamm im Bart. Natürlich.
Sakalında çamur var. Tabii ki.
Die Sonne wird den Schlamm bald trocknen.
Güneş bu çamuru kısa sürede kurutur.
Eisen und Schlamm.
demir ve çamurdan ibaretti.
die Maschinengewehre und den Schlamm.
makineli tüfeklere ve çamura yaklaşıyorduk.
Das ist kein Schlamm auf meiner Hose.
Pantolonumdaki tamamen çamur değil.
Freiwillige durchkämmen das Dickicht, den Schlamm.
Gönüllüler kalın çalıları, çamuru arıyor.
Selbstverständlich finden Sie Fossilien nur in Sedimentgestein-- Gestein aus Sand und Schlamm.
Tabi fosiller sadece tortul kayaçlarda oluşuyor, kum ve çamurdan kayalar.
Er hatte den Schlamm überall.
Her yerde çamur vardı.
Seht ihr? Das Wasser lockert den Schlamm auf.
Gördünüz mü? Su, çamuru seyreltiyor.
Zuerst wasche ich mir mal den Schlamm runter.
İlk yapacağım iş şu çamurdan kurtulmak olacak.
Das ist ekelhaft. Nur Schlamm und kleine Steine.
Bu iğrenç. Sadece çamur ve küçük taşlar.
Britischer Schlamm. Seht euch das mal an.
Şuna bakın. İngiliz çamuru.
Ja, Schlamm.
Evet, çamur.
legte diesen Schlamm auf meine Stirn.
alnıma koydum bu çamuru.
Sonuçlar: 371, Zaman: 0.1146

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce