SPENCE - Turkce'ya çeviri

• spence

Spence Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sag Orrin Spence, dass Brad Stand meinen Partner entführen will.
Orrin Spencei arayın ve ona Bradin koalisyonumu çalmaya çalıştığını söyleyin.

Spence hat sich geschnitten.
Spencein eli kesildi.

Sie haben am Donnerstag einen Termin bei Spence Chapin.
Bir de Spence Chapinle perşembe günü randevunuz var.

Spence, ich war mal eine von euch.- Was?
Ne? Spencer, ben de sizden biriyim?

Vielleicht sollten Sie Sam Spence anrufen.
Belki Sam Spencei aramak istersin.

Ich kenne keinen Sam Spence.
Sam Spence diye birini tanımıyorum.

Sag Orrin Spence, dass Brad Stand meinen Partner entführen will.
Orrin Spencei arayın ve Bradin koalisyonumu çalmaya çalıştığını söyleyin.

Dass ich Spence eingesperrt gesehen habe… Das war nicht leicht?
Spencei içerde görmek kolay değildi. Neyin var?

Nathan, ein Sam Spence rief an.
Nathan, Sam Spence diye biri aradı.

Jenny, hab ich dir erzählt, Spence ist Ticketverkäufer bei der U-Bahn?
Jenny, sana Spencein metroda jeton sattığını söylemiş miydim?

Haben Sie Miss Spence gesehen?
Bayan Spencei gördün mü?

Ich mag Spence.
Spencei severim.

Spence, hast du das Krankenhaus angerufen?
Spencer, hastaneyi aradın mı?

Spence, der Richter ließ den Anklagen fallen.
Spencer, yargıç davayı bıraktı.

Nennen die Leute dich Spence?
İnsanlar sana Spence mi diyor?

Du bist ein Pilot, Spence.
Sen bir pilotsun, Spencer.

Die Highway Patrol. Nicht Spence.
Otoyol devriyesi. Spencei değil.

Ich habe einen Hund, Spence.
Bir köpeğim var, Heves.

Sage ist die Tochter von Paulette und Steven Spence.
Sage Paulette ve Steven Spencein kızı.

Das ist der Spence.
İşte bu Spino.