TOLERANT - Turkce'ya çeviri

hoşgörülü
toleranz
nachsicht
tolerant
tolerieren
forbearance
toleranslı
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
anlayışlı
verständnis
verstehen
verständnisvoll
einsicht
erkenntnis
verständigung
empfängnis
konzeption
mitgefühl
einblick
hoşgörülüdür
toleranz
nachsicht
tolerant
tolerieren
forbearance
toleranslıdır
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
hoşgörülüydü
toleranz
nachsicht
tolerant
tolerieren
forbearance

Tolerant Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Nicht nur Algen sind nachhaltig, sie sind sehr tolerant und können unter extremen Bedingungen wachsen.
Sadece algler sürdürülebilir değil, çok hoşgörülüdür ve çok zor koşullarda büyüyebilir.
Sie ist sehr tolerant, was die Wasserwerte betrifft.
Çok farklı su değerlerine toleranslıdır.
Einige von ihnen sind nicht so tolerant wie ich.
Bazıları benim kadar… hoşgörülü değil.
Nicht so tolerant wie mein Vater.
Erkekler babam kadar toleranslı değildir.
werde ich äußerst tolerant gegenüber euch sein.
ben size son derece anlayışlı davranırım.
Wer ist so tolerant wie ich?
Kim senin kadar hoşgörülüdür ki?
Manchmal zu tolerant.
Hatta bazen fazla hoşgörülü.
Wir alle wissen, wie tolerant Peking gegenüber Versagern ist.
Ve Pekinin başarısızlığa ne kadar toleranslı olduğunu biliyoruz.
Die meisten Leute hier sind recht tolerant.
Bu yasaların çoğu oldukça hoşgörülüdür.
Aber das Museum sagt, dass wir tolerant sein sollen.
Fakat müze bize hoşgörülü olmamızı söylüyor.
Unglücklicherweise, ist nicht jeder so tolerant wie du.
Bilmem gereken bir şey var mı? Maalesef herkes senin kadar toleranslı değil.
Weil ihr Körper stark ist, sind sie tolerant und rücksichtsvoll.
Güçlü bir bedenleri olduğu için hoşgörülü ve düşünceliler.
So tolerant sind die Medien also doch nicht.
Ancak gazetecilere o kadar toleranslı davranılmadı.
Ein Mann sollte aufgeschlossen, verständnisvoll und tolerant sein.
Bir erkek açık fikirli, hoşgörülü ve anlayışlı olmalı.
Bei Meinungsverschiedenheiten zeigt sich, wie tolerant wir wirklich sind.
Tartışma ve fark, ne kadar toleranslı olduğumuzu gösteriyor.
Wenn Sie Idealist sein wollen, müssen Sie auch tolerant sein.
İdealist olmak istiyorsan hoşgörülü de olmalısın.
Dir gegenüber mussten wir ja immer tolerant sein.
Biz sizlere karşı her zaman toleranslı olduk.
Zum Glück ist sie so tolerant.
Şanslısın ki çok hoşgörülü.
es ist sooo tolerant.
ama sooo toleranslı.
Unter Polyäthylen halten, während es tolerant brennt.
Polietilen altında tutulurken, hoşgörülü bir şekilde yanar.
Sonuçlar: 169, Zaman: 0.0946

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce