TOLERANZ - Turkce'ya çeviri

tolerans
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
müsamaha
dulden
toleranz
toleriert
nachsicht
toleransı
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
toleransları
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
toleransın
toleranz
tolerance
toleranzentwicklung
verträglichkeit
tolerieren
kontaktausgänge
tolerant
hoşgörünün

Toleranz Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Daßich das im Jahr 2010 in Europa hörenmuß, das angeblich das Zentrumder Toleranz und Menschenrechteist.
Bunu 2010 yılında, sözde hoşgörünün ve insan haklarının merkezi olan Avrupada işitmek zorunda kaldığıma inanamıyorum.
Es tut mir leid, aber damit sind die Grenzen der Toleranz überschritten.”.
Buna müsaade etmek toleransın sınırlarını aşıyor” dedi.
Toleranz wird erhöht.
Toleransı arttırıyor.
Demokratie beinhaltet auch Toleranz.
Demokrasi toleransları da içerir.
Religiöse Toleranz und Freiheit in Botswana.
Botswanada Dini Hoşgörü ve Özgürlük.
Oberflächenhärte- Toleranz +-5 Shore D.
Yüzey sertliği- Tolerans +/-5 Shore D.
Toleranz IST Schwäche!
Toleransı zayıf!
Außerhalb der Toleranz.
Toleransın dışına çıkar.
Reiko Robin lernt den Wert von Vielfalt und Toleranz kennen.
Reiko Robin çeşitlilik ve hoşgörünün değerini anlıyor.
Ihre Kreativität, Offenheit und Toleranz sind der Schlüssel dazu.
Yaratıcılıkları, açıklıkları ve toleransları bunun anahtarıdır.
Verständnis und Toleranz zeigen?
Anlayış ve hoşgörü göstermek?
Respekt und toleranz.
Emsallere saygı ve tolerans.
Toleranz der Oberflächentemperatur ±5℃.
Yüzey sıcaklığının toleransı ± 5 ℃.
Überprüfen Sie, ob die Toleranz zwischen Welle und Motorflansch für den wesentlichen Standard passt.
Mil ve motor flanşı arasındaki toleransın temel standart için uygun olup olmadığını kontrol edin.
Toleranz und Abhängigkeit von Phentermine.
Hoşgörü ve bağımlılığı phentermine.
Toleranz für Raucher.
Sigara içenler için Tolerans.
Ich pflege Toleranz und Verständnis in mir.
Ben kendi içimdeki toleransı ve anlayışı geliştiriyorum.
Mit dem Christentum alleine wäre die Entwicklung der Toleranz in Europa vielleicht unmöglich gewesen.
Sadece Hıristiyanlık var olsaydı Avrupada toleransın gelişmesi mümkün olmazdı.
Weißt du, was Toleranz bedeutet?
Hoşgörü demek ne demektir biliyor musun?
Niedrige Toleranz von Menschen, Situationen und Umgebung.
İnsanlara, durumlara ve çevreye düşük tolerans.
Sonuçlar: 510, Zaman: 0.0671

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce