Treffen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Jackson.- August. Nero vereinbarte das Treffen.
Er will uns jetzt treffen.
Wir treffen Jesse und Celine neun Jahre später in Griechenland.
Wie schade. mal wieder treffen.
Bu çok kötü. Bir ara buluşalım.Flores will Perry am Stone Basin Krankenhaus" treffen.
Sogar General Hemmer will dich treffen.
Ich wollt niemanden treffen.
Fragen Sie einfach, wenn Sie mich treffen wollen.
Wo ist Jayna? -Wir wollten uns doch hier treffen.
Bizimle burada buluşacak mıydı? Jayna nerede?Du musst den Guru treffen, Aang.
Guruyla görüşmek zorundasın Aang.Sikorsky, dieses Treffen wirst du niemals vergessen.
Sikorsky, bu toplantı senin asla unutamayacağın.Top-Plätze zum Treffen Mädchen in China.
Çinde kız karşılamak için üst yerler.Jetzt. hier treffen.
Hemen. Burada buluşalım.Nein. Ich will eine Verabredung treffen.
Hayır, hayır, hayır, hayır. Ben birisi ile tanışmak istiyorum.Sir Robert Neil will dich morgen zum Mittagessen treffen.
Sör Robert Neil. Seninle yarın öğle yemeğinde buluşmak istiyor.Ich wollte ihn treffen, nicht dich!
Seni vurmak istedim. Onu değiI!Der Soldat, den Sie persönlich treffen wollten.
Sahsen görmek istediğiniz asker.Was, wenn Richter Tyrone mich treffen will? Ja.
Yargıç Tyrone benimle görüşmek isterse ne yapacaksın? Evet.Ich dachte, wir sollten hier Leute treffen.
Burada bizimle buluşacak insanlar olacağını düşünmüştüm.Tom.- Arrangier ein Treffen für morgen.
Yarına bir toplantı ayarla. Tom.
