UNREIF - Turkce'ya çeviri

• toy
• çocukça
• olgunlaşmamış
• olgun
• toydum

Unreif Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Unsere Liebe ist unreif. Wir sind so jung, Sie sage.
Biz çok genciz… aşkımız o kadar çocukça ki. Dedi ki.

Die Typen da sind alle so unreif.
Erkeklerin hepsi çok toy.

Jung. Frisch. Unreif.
Genç, taze, olgunlaşmamış.

Warum bist du so unreif?
Neden bu denli çocukça davranıyorsun?

Sie sind nur einmal jung, aber Sie können ein Leben lang unreif sein.
Yalnızca bir kere genç olursun ama yaşam boyu toy kalabilirsin.

So unreif und einfach so viel Spaß.
Ve çok eğlenceli. Çok olgunlaşmamış.

Wie unreif.
Ne kadar çocukça.

du kannst ein Leben lang unreif sein.
yaşam boyu toy kalabilirsin.

Kinder. Unreif.
Çocuklar… Olgunlaşmamış.

So unreif.
Ne kadar çocukça.

Chris, erwähnte ich, dass ich jung, dumm, und unreif gewesen bin?
Chris, genç, aptal, hatta toy olduğumu kabul etmeli miyim?

Findest du das unreif?
Bu mu çocukça?

Lasst mich rein! Und ihr nennt mich unreif?
Açın gireyim! Bana mı olgunlaşmamış diyorsunuz bir de?

es klingt vulgär, unreif und ungebildet.
ama bu seni ucuz, toy ve cahil gösteriyor.

Das ist völlig unreif!
Bu tamamiyle çocukça!

sollten alle Triceratops unreif zu sein.
hepsi Triceratops olgunlaşmamış olmalı.

emotional unreif und abhängig gesamten Lebens.
duygusal açıdan olgunlaşmamış ve yaşam boyunca bağımlı kalırız.

Werte deine oder die Bedürfnisse deines Freundes nicht als„dumm“ oder„unreif“ ab.
Kendi ihtiyaçlarının ya da erkek arkadaşının ihtiyaçlarının“ aptalca” veya“ çocukça” şeyler olduğunu düşünerek boş verme.

Wenn wir jedoch anders handeln wollen, gelten wir als"verrückt" oder"unreif".
Bununla birlikte, farklı davranmak istiyorsak“ çılgın” veya“ olgunlaşmamış” olarak kabul ediliriz.

Und das ist wirklich unreif, Ari.
Ve bu çok çocukça, Ari.