VERDIENTE - Turkce'ya çeviri

kazandı
gewinnen
verdienen
sieg
sparen
siegen
win
zu erwerben
sammeln
zu erlangen
gewinnen ist
hak ettiği
verdienen
habe
würdig
kazanılan
gewonnene
verdiente
gewonnen
erworbene
erzielten
kazanıyordu
verdiente
gewinnen
geld
machte
im jahr
hakettiği
hak ettikleri
verdienen
habe
würdig
kazandığını
gewinnen
verdienen
sieg
sparen
siegen
win
zu erwerben
sammeln
zu erlangen
gewinnen ist
kazandım
gewinnen
verdienen
sieg
sparen
siegen
win
zu erwerben
sammeln
zu erlangen
gewinnen ist
kazanmış
gewinnen
verdienen
sieg
sparen
siegen
win
zu erwerben
sammeln
zu erlangen
gewinnen ist
hak ettiğiniz
verdienen
habe
würdig
hak ettiğin
verdienen
habe
würdig

Verdiente Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ihr Bruder sagte, dass Sam bei seiner neuen Stelle weniger verdiente.
Ağabey, Samin yeni işinde daha az kazandığını söylemişti.
Aber in Erster Linie ist"das schöne, verdiente Strafe" für Wladimir Putin, meint Brennan.
Ama öncelikle bu'' harika, hak ettiği cezayı'' Vladimir Putin inanıyor Brennan.
Für verdiente Boni können Sie spezielle Anzüge
Kazanılan bonuslar için sürücünüz için özel kıyafetler
Und ihre verdiente Strafe bekommen.
Hak ettikleri cezaları alıyorlar.
Tom Cruise verdiente im vergangenen Jahr 75 Millionen US-Dollar.
Tom Cruise, sadece geçen yıl 75 milyon dolar kazandı.
In seiner Heimat war der gebürtige Iraner Amir Hossein Welk sein eigener Chef und verdiente gut.
Doğum yeri İran olan Amir Hossein Welk vatanında kedi şefiydi ve iyi kazanıyordu.
Ich verkaufte den Korb und verdiente genug Geld, um zwei weitere zu kaufen.
O kovayı sattım ve iki kova alacak kadar para kazandım.
Ich will auch wissen, wie viel Geld Moosik verdiente.
Cha Moosikin ne kadar kazandığını öğrenmek istiyorum.
Ein Autoaufkleber-Spruch einfiel und er damit viel Geld verdiente. Manchmal.
Birkaç yıI sonra duydum ki o adam Bazen. bir tampon sloganı bulmuş ve onunla çok para kazanmış.
müssen Sie in den Laden gehen und das verdiente Geld ausgeben.
mağazaya gidip kazanılan parayı harcamak için sıra sizde olacak.
Die Schuldigen müssen Putin zufolge ihre verdiente Strafe bekommen.
Putine göre, şimdi hak ettiği cezayı buluyor.
Sie bekommen also nur ihre verdiente Strafe.
İnşallah hak ettikleri cezayı da alırlar.
Das Original Überspannungsschutz verdiente den Spitznamen"Tech Souls".
Orijinal Surge“ Tech Souls” lakabını kazandı.
und offenbar verdiente er viel Geld.
iyi para kazanıyordu.
Wenn es darum ging, wie der Club sein Geld verdiente. Ich weiß, dass jeder in dieser Stadt wegschaute.
Bu kasabadaki herkesin… kulübün nasıl para kazandığını görmezden geldiğini biliyorum.
Die Frau verdiente letztes Jahr eine Million Dollar?
Yani bu kız geçen sene bir milyon dolar mı kazanmış?
Ich verdiente mir Respekt.
Ben saygımı kazandım.
Macht konnten genauso wichtig wie das verdiente Geld sein.
güç sağlama fırsatı, kazanılan para kadar önemli olabilir.
Aber recht besehen ist erseres die verdiente Strafe dafür.
Adalet hak edenin, hak ettiği cezayı almasıdır.
Ihre verdiente Sicherheit und Seelenfrieden.
Hak ettiğiniz güvenlik ve huzur.
Sonuçlar: 236, Zaman: 0.0724

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce