VERGLEICHT - Turkce'ya çeviri

karşılaştırır
gegen
gegenüber
vor
benzetti
kıyaslıyor
vergleich
zu vergleichen
kıyaslar
vergleich
mukayese
vergleichen
karşılaştıran
gegen
gegenüber
vor
karşılaştırıyor
gegen
gegenüber
vor
karşılaştırırsanız
gegen
gegenüber
vor
benzetiyor
kıyasladı
vergleich
zu vergleichen
kıyasla
vergleich
zu vergleichen
benzettiğini

Vergleicht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Der Gerichtsmediziner vergleicht die Ohren mit Haarsträhnen, die wir 2010 aus einer Bürste im Hauptbadezimmer einsammelten.
Adli tıp kulakları 2010 yılında banyonuzdaki taraktan aldığımız saçlarla karşılaştırıyor.
Das INR basiert auf einer Skala, die die Ergebnisse verschiedener Labore weltweit vergleicht.
INR dünya çapında farklı laboratuvarların sonuçlarını karşılaştıran bir ölçeğe dayanmaktadır.
Das Amt vergleicht das Original mit der Kopie.
Makam, orijinal belge ile kopyayı karşılaştırır.
Der britische Premierminister Johnson vergleicht seinen Gegner mit Stalin.
İngiltere Başbakanı Johnson, rakibini Staline benzetti.
Wenn man Wettanbieter miteinander vergleicht, liegt der Unterschied häufig genau hier.
Bahisçilerle birbirlerini karşılaştırırsanız, fark çoğu zaman buradadır.
The Guardian vergleicht die Stadt"der italienischen Riviera minus der poseurs.".
Guardian için şehir benzetiyor'' İtalyan Rivierası eksi poseurs.''.
Malle vergleicht die jüngste Wiederauferstehung von Luxusparfum mit denen, die klassische Musik finden.
Malle son zamanlardaki lüks parfümün yeniden canlanmasını ve onu klasik müzik bulan birisiyle keşfedenleri karşılaştırıyor.
Die bekannteste ist die Stiftung Warentest, die im staatlichen Auftrag Produkte vergleicht.
En tanınmış olanı devlet adına ürünleri karşılaştıran Warentest Vakfı.
WinMerge- vergleicht Unterschiede zwischen Dateien und führt Änderungen zusammen.
WinMerge- dosyalar arasındaki farkları karşılaştırır ve değişiklikleri birleştirir.
Gt; Mexikos Präsident vergleicht Trump mit Hitler.
Meksika Cumhurbaşkanı, Trumpı Hitlere benzetti.
Wenn man die kulturelle Erholung vergleicht, dann liegt sie an beiden Orten auf dem Niveau.
Kültürel rekreasyonu karşılaştırırsanız, her iki yerde de seviyedir.
Unser Leitfaden vergleicht die Vorteile von Lampen- und Laserprojektion für unterschiedliche Anwendungen.
Satın alma rehberimiz, farklı uygulamalar için lamba tabanlı ve lazer projeksiyon sistemlerinin avantajlarını karşılaştırıyor.
Die Journalistin Anne Applebaum vergleicht in Gazeta Wyborcza die Situation in Armenien mit jener der DDR von 1989.
Gazeteci Anne Applebaum, Gazeta Wyborczada Ermenistandaki durumu, 1989 yılındaki Doğu Almanyaya benzetiyor.
Olmert vergleicht Iran mit den Nazis.
Netanyahu, İranı Nazilerle kıyasladı.
Eine Lösung, die wichtige Maschineninformationen sammelt, vergleicht und vermittelt.
Önemli ekipman bilgilerini toplayan, karşılaştıran ve aktaran bir çözüm.
Es zeigt und vergleicht, wie viel Tierhalter für das Leben ihres Tieres bezahlen würden.
Evcil hayvan sahiplerinin hayvanlarının hayatını kurtarmak için ne kadar para ödeyeceklerini gösterir ve karşılaştırır.
Aber immerhin einige Minuten. Das ist nicht viel, wenn man es mit der Lebenszeit vergleicht.
Ömür boyu süren dakikalara kıyasla çok değil ama yine de yaşamış.
Wenn man es mit einem Stein oder Beton vergleicht, gibt es der Stärke nach.
Bir taş veya betonla karşılaştırırsanız, dayanıma yol açar.
Worst Nordost Schneestürme: Wie vergleicht"Juno"?
En Kötü Kuzeydoğu Kar Fırtınası: Juno Nasıl Karşılaştırıyor?
Der Autor Y. vergleicht in einem Buch Erdoğans Sohn mit Berkin Elvan.
Yazar Y. bir kitabında Erdoğanın oğlunu Berkin Elvana benzetiyor.
Sonuçlar: 251, Zaman: 0.0838

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce