Wackelt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Vorsicht, der nächste Stein wackelt!
Das Bett wackelt so.
Daddy, mein Zahn wackelt.
Baba, dişim sallanıyor.Der Zahn des Hundes wackelt.
Köpek dişlerim sallanıyor.Der Stuhl von Fed-Chefin Yellen wackelt.
Fed başkanı Yellenın koltuğu sallanıyor.Der Jet wackelt ganz schön.
Jetler epey sallanıyor.Der Wackler wackelt.
Denn auch sein Stuhl wackelt.
Çünkü kendi koltuğu da sallanıyor.Die Kamera wackelt.
Kamera sallanıyor.Alles wackelt.
Her şeyim sallanıyor.Aber alles wackelt.
Ama her şeyi sallanıyor.Das Kamerastativ wackelt 12 Sekunden bevor der Nordturm anfängt einzustürzen.
Kameranın sehpası, Kuzey Kulesi çökmeye başlamadan 12 saniye önce sallanıyor.Hätten Sie gerne eine zuverlässige Smartphone-Halterung, die nicht kaputtgeht, wackelt, herunterfällt oder nervige Geräusche macht?
Kırmayacak, sallanmayacak, düşmeyecek veya can sıkıcı sesler çıkaracak güvenilir bir telefon tutucusu mu istiyorsunuz?Was Bewirkt, Dass Ein 14-Jähriger Hund Wackelt?
Yaşındaki Bir Köpeğin Sallanmasına Neden Olan Ne?Weiß nicht. Wenn dieser Wagen wackelt," kommt keiner von draußen angedackelt…!
Ama bu cip sallanırken gelip kapıyı çalmayın!Ihr Stuhl wackelt tatsächlich nicht mal ernstlich.
Samantha wackelt mit der Nase, der Hund wählt Darrin.
Ve köpek Darrini seçecek. Samantha burnunu oynatacak.Dein kleines Häschen-Näschen wackelt so niedlich, wenn du böse bist.
Kızınca o küçük tavşan burnunu ne kadar sevimli oynatıyorsun.Ihr Thron wackelt bereits.
Wessen Stuhl wackelt?
Kimin koltuğu sallanır?
