WALKER - Turkce'ya çeviri

aylak
walker
beißer
streuner
penner
faul
auf wanderschaft
rumtreiber
walkeri
aylaklar
walker
beißer
streuner
penner
faul
auf wanderschaft
rumtreiber
walkerin
aylakları
walker
beißer
streuner
penner
faul
auf wanderschaft
rumtreiber

Walker Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ist es wahrscheinlich wahr.- Hey, Walker. Was auch immer Sie gehört haben, wenn es Sie gruselt.
Walker. Her ne duyduysan, tüylerini diken diken ediyorsa, muhtemelen doğru.
Einer der Lkws, der die Walker drinnen hält, kann jeden Moment abrutschen.
Aylakları içeride tutan kamyonlardan biri her an aşağıya yuvarlanabilir.
Wer glaubt ihr, hat Bryce Walker getötet?
Bryce Walkeri Kim Öldürdü?
Sie hatten Walker hier… Hatten die Körper unten am Hügel verbrannt.
Burada aylaklar varmis, bayirin basinda yanmis cesetler vardi çünkü.
Die Pistole, die Wally Walker getötet hat.
Wally Walkerin cinayet silahı.
Die Scheune ist voller Walker.
Ahır aylak kaynıyor.
Mr. Bauer, Agent Walker.
Bay Bauer, Ajan Walker.
Walker, ermuntere ihn nicht.
Walker, onu cesaretlendirme.
Ich bin ihr nach, habe sie beschützt, habe diese Walker getötet, aber sie wurde trotzdem gebissen.
Onu aradım, korudum o aylakları öldürdüm ama o yine de ısırıldı.
In der Nacht, als Walker ermordet wurde… hatjemanddichzwischen3.30 Uhr und 5 Uhr wiederholt angerufen.
Walkerin öldüğü gece 3.30la 5.00 arası birisi sürekli odanı aramış.
Die Walker strömen durch die östliche Mauer rein.
Aylaklar doğu duvarından içeri akın ettiler.
Sie sind verhaftet… für den Mord an Donna Burton, Allison Riedel und Alma Walker.
Donna Burton, Alison Rieder ve Alma Walkeri öldürmekten dolayı seni tutukluyoruz.
Wir nennen sie"Walker.
Biz onlara'' aylak'' diyoruz.
Hallo, John Walker.
Merhaba John Walker.
Aber wir sollten Sie erst briefen, wenn Agentin Walker da ist.
Sanirim sizden bilgi almadan önce… Ajan Walkeri beklesek iyi olacak.
Im Steinbruch rutschte eine Felswand ab und all diese Walker waren auf dem Weg hierher.
Taş ocağı geçidi açıldı ve… o aylaklar buraya doğru geliyorlardı.
Die Rettungstruppe startete bei Sonnenaufgang… geführtvonFlugkapitän G.L. Walker.
Kurtarıcılar günün ilk ışığında yola çıkıyorlar Kaptan G.L. Walkerin yönetiminde.
Sie versteht"Walker!" nicht.
Bağırma ona, aylakları anlamıyor.
Wie viele Walker…?
Kaç tane aylak.
Du legst mich nicht rein, Kit Walker.
Beni kandiramazsin, Kit Walker.
Sonuçlar: 2566, Zaman: 0.0366

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce