ZITRONEN - Turkce'ya çeviri

limon
zitrone
lemon
limón
zitronensaft
limette
limonen
limo
zitronengras
limonlar
limonları
zitrone
lemon
limón
zitronensaft
limette
limonen
limo
zitronengras
limonu
zitrone
lemon
limón
zitronensaft
limette
limonen
limo
zitronengras
limonlu
zitrone
lemon
limón
zitronensaft
limette
limonen
limo
zitronengras

Zitronen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Außerdem braucht man nicht viele Zitronen.
Çok limon gerekmez. Ayrıca genelde ne yapıyorsan yap.
Vorbereitung: Orangen und Zitronen sollten gründlich gewaschen werden, es gibt keine Notwendigkeit, die Schale zu trennen.
Hazırlanması: Portakal ve limonlar iyice yıkanmalı, kabuğunu ayırmaya gerek yoktur.
Ob sie deshalb Zitronen oder Orangen mitgenommen haben?
Acaba limonları ve portakalları da bu yüzden mi aldılar? Ellerinde sadece kurabiye vardı?
Ich rühre den Teig an und du machst die Zitronen.
Ben hamuru hazırlayayım, sen de limonlu harcı.
Und wir trinken jeden Abend ausgepresste Zitronen.
Hem her gece o sıkılmış limonu içiyorduk.
Ich habe Zitronen und mache Limonade.
Elimde limon var, limonata yapıyorum.
Die Zitronen sind.
Şu limonlar işte.
Sag deiner Schwester, dass ich Zitronen mag?
Ablan Marye limonları sevdiğimi söyle tamam mı?
Und wir trinken jeden Abend ausgepresste Zitronen.
Her gece o sıkılmış limonu içiyorduk.
Amateur Delphinologe, großer Fan von salzigen Zitronen Würfeln.
Amatör yunus bilimci, tuzlu ve limonlu karelerin büyük hayranıyım.
Zitronen, Lennon, Wundsalbe. Nein.
Lennonın limon merhemi. Hayır.
Gebrauchte Zitronen werden gekaut und geschluckt oder weggeworfen.
Kullanılmış limonlar çiğnenir ve yutulur veya atılır.
Er muss die Zitronen schneiden und Bier bestellen
Limonları kesmesi lazım,
In einer Studie aus dem Jahr 2007 haben Wissenschaftler 76 Zitronen aus 21 verschiedenen Restaurants untersucht.
De yapılan bir araştırmada, analistler 21 değişik lokantadaki 76 limonu araştırdı.
Und da Zitronen ein natürliches Diuretikum sind,
Ve limonlar doğal bir diüretik olduğundan,
Wenn das Leben dir Limonade gibt, mach Zitronen daraus.
Hayat sana limonata veriyorsa limon yap.
Sie brachte auch einige lokal gewachsene Zitronen als Dankeschön für ihren Aufenthalt.
Ayrıca yerel olarak yetiştirilen limonları, kaldıkları için teşekkür ederim.
In einer Studie aus dem Jahr 2007 haben Wissenschaftler 76 Zitronen aus 21 verschiedenen Restaurants untersucht.
De yapılan bir araştırmada, araştırmacılar 21 farklı restorandaki 76 limonu inceledi.
Ich wünschte nur, sie müssten nicht so viele Zitronen töten.
Keşke bunu yapmak için limon öldürmeleri gerekmeseydi.
Keine Möpse. Ich sah schon größere Zitronen.
Göğüsleri hiç yok, daha büyük limonlar bile gördüm.
Sonuçlar: 227, Zaman: 0.2178

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce