ZOOM - Turkce'ya çeviri

yakınlaştırma
nah
dicht
kurz
bald
knapp
in der nähe
enge
nahesteht
verbrennt
unmittelbare
zum
zoom
zooma
yakınlaştır
nah
dicht
kurz
bald
knapp
in der nähe
enge
nahesteht
verbrennt
unmittelbare

Zoom Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Zoom hat die Liebe deines Lebens ermordet.
Zoom hayatının aşkını öldürdü.
Zoom ist anders als wir.
Zoomun bizden farklı biri olduğunu anlamıyorsunuz.
Versuche herauszufinden, wie man das gegen Zoom verwenden kann.
Bunu Zooma karşı nasıl kullanacağımızı bulmaya.
Wir sollten rausfinden, wie wir Zoom stoppen können.
Zoomu durdurmanın bir yolunu mutlaka bulmak zorundayız.
Zoom: Wählen Sie, wie PDF-Seiten auf dem Papier skaliert werden sollen.
Yakınlaştır: PDF sayfalarının kağıtta nasıl ölçeklendirileceğini seçin.
Zoom hat mich fertiggemacht.
Zoom mahvetti beni.
Sie haben gesehen, was Zoom auf meiner Erde gemacht hat.
Zoomun, benim Dünyamda neler yaptığını gördünüz.
Wenn wir Zoom fangen, krieg ich mein Tempo wieder.
Zoomu yakalayıp, hızımı geri kazanmak.
Und gab es Zoom.
Ve Zooma verdim.
A(Zoom): Hiermit wird die Wiedergabe angehalten, und das Bild wird in 9 Bildschirmbereiche unterteilt.
A( Yakınlaştır): Oynatmayı duraklatır ve resmi 9 parçaya ayırır.
Zoom verlor seine Superkraft und seinen Bruder.
Kaybetti. Zoom güçlerini ve ağabeyini.
Wir können Zoom nicht noch ein anderes Gebäude zerstören lassen.
Zoomun bir binayı daha yıkmasına izin veremeyiz.
Wie? Wie wollen wir Zoom stoppen, Allen?
Nasıl? Zoomu nasıl durduracağız, Allen?
Ich bin loyal gegenüber Zoom, also mach dich bereit fürs Brutzeln.
Ben Zooma sadığım o yüzden kızarmaya hazır ol.
Zoom wollte ihn lebend!
Zoom onu canlı istiyordu!
Damit Zoom nur einen Weg hat, herzukommen.
Zoomun bu Dünyaya gelmek için tek bir yolu kalır.
Wir stoppen Zoom.
Zoomu durduracağız.
Fokus auf Zoom.
Zooma odaklanın.
Zoom sucht nach Ihnen.
Zoom sizi arıyor.
Ja. Wir können Zoom nicht einfach so davonkommen lassen.
Zoomun bundan böyle kurtulmasına izin veremeyiz. Evet.
Sonuçlar: 926, Zaman: 0.1162

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce