AT THE SAME SPEED - Turkce'ya çeviri

[æt ðə seim spiːd]
[æt ðə seim spiːd]
aynı hızda
same speed
aynı hızla
at the same speed
at the same rate
just as fast
at the same velocity

At the same speed Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
maybe they will drop at the same speed.
aynı anda atarsan, belki aynı hızla düşecekler.
But online, everybody speaks at the same speed.
Fakat internette herkes aynı hızda konuşuyor.
I'm running at the same speed he is.
Onunla aynı hızda koşuyordum.
I'm eating at the same speed you are.
Seninle aynı hızda yemek yiyorum.
Assuming the wreckage drifts at the same speed and direction.
Enkazın aynı hızda ve yönde hareket ettiğini var sayarsak.
How could light always be travelling at the same speed?
Işık nasıl olup da hep aynı hızda seyahat edebiliyordu?
In free orbit, everything is falling at the same speed.
Serbest yörüngede her şey aynı hızda salınır.
No wonder our modules aren't running at the same speed.
Modüllerimizin neden aynı hızda çalışmadığına şaşırmamak gerek.
If you spin these rotors at the same speed, the robot hovers.
Bunları aynı hızda döndürürseniz, robot havada duruyor.
When a golf ball and table tennis ball is thrown at the same speed!
Golf topu ile masa tenisi topu aynı hızda düştüğü zaman eski hayatımıza geri döneriz!
I'm travelling at the same speed.
ben de aynı hızda yolculuk yapacağım.
When light travels through air or space, all its colors move at the same speed.
Işık havada ya da uzayda yol alırken tüm renkleri aynı hızda yol alır.
And despite the amount of traffic… every car traveled around the city at the same speed.
Tüm var olan trafiğe rağmen… tüm arabaların yolda aynı hızda yolculuk ettiğiydi.
they rotated their apparatus, they always found light travelled at the same speed.
ne kadar ayarladılarsa da, ışığı, daima aynı hızda seyahat eder buldular.
Segments joined by repeaters have to all operate at the same speed, making phased-in upgrades impossible.
Son olarak da tekrarlayıcılarla birbirlerine bağlanan Ethernet alanları aynı hızda çalışmak zorundaydı, dolayısıyla aşamalı olarak geliştirme yapmak imkânsızdı.
Light would be seen to be moving at the same speed no matter what my car was doing.
Arabam ne yaparsa yapsın, ışığın hızı hep aynı kalır.
These devices are considered hubs because the traffic between devices connected at the same speed is not switched.
BU cihazlar hub olarak değerlendirilirler, çünkü aynı hızda bağlanan cihazlar arasındaki ağ trafiğini anahtarlamazlar.
In the vacuum, radiowaves travel at the same speed as all forms electromagnetic radiation,
Uzay boşluğunda, radyo dalgaları her çeşit elektromanyetik yayımla aynı hızda hareket eder.
Actually get onto the round-about, a child is gonna have to run around it at the same speed that it's spinning.
Aslında, atlı-karıncaya binildiğinde bir çocuk, onun çevresinde, atlı-karıncanın döndüğü hızla dönmesi gerekiyor.
The second thing you have to know is… that light absolutely always travels at the same speed… in all directions at once.
Bilmen gereken ikinci şeyse: Işık. Tüm istikametlerde her zaman duraksamadan aynı hızda ilerler.
Sonuçlar: 133, Zaman: 0.0521

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce