DATA POINTS - Turkce'ya çeviri

• veri noktası
• data noktaları
• veri noktaları
• veri noktalarını
• doğrultulan veri

Data points Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

And currently she has no rights, no control over that at all. she will have 70,000 data points defining her, By the time my daughter is 18.
Kızım 18 yaşında geldiği zaman onu tanımlayan 70 bin ayrı veri noktası bulunuyor olacak.

All I have to do is set some data points.
Tek yapmam gereken bazı veri noktalarını koymak.

those points on there are data points.
bir farenin gelişimi için. Şu noktalar veri noktaları.

A large standard deviation indicates that the data points can spread far from the mean
Standart sapmanın büyük olması veri noktalarının ortalamadan daha uzak yayıldıklarını;

So, the numerator is going to be the sum of each of my data points in my sample minus my sample mean.
Yani pay bölümünde her veri noktasının örneklem ortalamasından farkının karesini alacak ve bu kareleri toplayacak.

I input the key data points that you gave me so I could cross-reference Carlson's specific traits across multiple databases.
Bana verdiğin anahtar bilgi noktalarını ekledim böylece Carlsonun özgü özelliklerini çoklu veritabanında çapraz tarayacağım.

So using the data points we traced to Glaser, I was able to triangulate a preliminary search area.
Glaserin izini sürdüğümüz veri göstergelerini kullanarak başlangıç düzeyinde bir arama alanı ölçebildim.

The question of whether the model describes well the properties of the system between data points is called interpolation, and the same question for events or data points outside the observed data is called extrapolation.
Modelin veri noktaları arasındaki sistemin özelliklerini iyi açıklayıp açıklamadığına soruya içevurum denir ve gözlemlenen verinin dışındaki olaylar veya veri noktaları için aynı soru dışa vurum olarak adlandırılır.

Using our scanned data points and portions of the wall pulled from the rubble, I recreated the crime scene and made an attempt
Taranmış data noktalarını ve molozdan çıkarılan duvar parçalarını kullanarak suç mahallini yeniden canlandırdım

we have been able to collect the data and analyze it through some 200+ data points to allow us to be able to compare cases and to see exactly what's happening and what the trends are.
olduğunu anlamamıza imkan veren 200den fazla veri göstergesi aracılığıyla toplamış olduğumuz… verileri analiz edebildik.

there's a lot of them here, I can tell-- the main point here is that those data points all show a very strong, positive association between the degree to which a
ama esas nokta şu ki--( Gülüşme) burada epey fazla sayıdalar anlaşılan-- esas konu, buradaki veri noktaları bir organizmanın su ile bulaşma derecesi ile ne kadar hastalık yapıcı olduğu arasında çok güçlü,

This can't be the data point.
Veri noktası burası olamaz.

That's the kinda, concrete data point I'm looking for.
Benim aradığım sağlam veri noktası sayılır.

There's only one data point.
Sadece bir bilgi noktası var.

We have an entirely new data point.
Tamamen yeni bir bilgi noktasındayız.

We have an entirely new data point.
Tamamen yeni bir bilgi noktasindayiz.

If you just throw out that one data point, then the other three look beautiful.
Üç güzel sonuç görürsünüz. Sadece bir veri noktasını atarsanız.

Then the other three look beautiful. If you just throw out that one data point.
Üç güzel sonuç görürsünüz. Sadece bir veri noktasını atarsanız.

It is a data point of Steven in a context.
Steven bir kaynak olduğunda ise bir veri noktasıydı.

The data points here.
Veriler burayı işaret ediyor.