PROGRAMMER - Turkce'ya çeviri

• programcısı
• yazılımcı
• programcı
• programcısıydı
• programcısıdır
• yazılımcısı

Programmer Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Each programmer has a… a distinctive coding style.
Her programcının kendine özgü bir stili vardır.

You used the company jet to abduct the programmer of a rival House.
Rakip evin programcısını kaçırmak için şirketin jetini kullandınız.

Our first programmer graduated and went to work for Google.
İlk programcımız mezun olup Googleda işe başladı.

I'm a computer programmer and I make some decent cash. 2600 euros a month.
Bilgisayar programcısıyım ve ayda 2600 euro kazanıyorum.

We might have another way to trace our programmer.
Programcımızı yakalamak için başka bir yolumuz olabilir.

Why do you think they want the most innovative programmer in this hemisphere?
Bu yarıküredeki en yaratıcı programcıyı neden istediklerini sanıyorsun?

A programmer needs his hands.
Programcının ellerine ihtiyacı var ama.

Have they found the programmer yet?
Programcıyı hala bulamadılar mı?

Yeah, but you were a programmer, right?
Evet, ama programcıydın değil mi?

I will let my programmer know you're coming.
Programcıma geldiğinizi haber vereyim.

Our first programmer graduated and went to work for Google.
İlk programcımız mezun olup Googlea gitti.

Acting head programmer, yes.
Program ekibinin vekil başkanıyım, evet.

Go on. I was a systems programmer at Severnaya facility until.
Severnaya tesisinde sistem programcısıydım, sonra… Devam et.

Go on. I was a systems programmer at Severnaya facility until.
Sistem programcısıydım, sonra… Severnaya tesisinde Devam et.

And who do you think the project's main programmer was?
Projenin baş programcısının kim olduğunu düşünüyor musunuz?

Oh yes, thanks for your help with that programmer defection.
Ah evet, şu programcıdan kurtulduğunuz için teşekkür ederim.

And who do you think the project's main programmer was?
Projenin baş programcısının kim olduğunu düşünüyorsun?

Send the programmer to me.
Programcıyı bana yollayın.

Don't bring the money. I'm a computer programmer.
Ben bilgisayar programcısıyım.- Parayı getirmeyin!

I'm a computer programmer and a graduate in neuroscience.
Bilgisayar programcısıyım, sinirbilim diplomam var.