THE LOADING DOCK - Turkce'ya çeviri

[ðə 'ləʊdiŋ dɒk]
[ðə 'ləʊdiŋ dɒk]
yükleme
load
to upload
to install
to put
installing
to download
yükleme rıhtımına
yükleme rıhtımının

The loading dock Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Wait. The loading dock?
Bekle. Yükleme limanı mı?
Wait. The loading dock?
Yükleme limanı mı? Bekle?
One of them was probably just shuffling some inventory toward the loading dock.
Gördüğü muhtemelen… yükleme iskelesine doğru envanter taşıyan birisidir.
Seconds from the ballroom to the kitchen to the loading dock.
Balo odasından mutfaktaki yükleme peronuna kadar 36 saniye.
I will get the rest of this order on the loading dock.
Siparişin geri kalanını yükleme limanından alacağım.
His name is Tom, and he works the loading dock in Ward Six, graveyard shift.
İsmi Tom. Altıncı bölgedeki yük iskelesinde gece vardiyasında çalışıyor.
Just get to the door at the far end of the lobby and go out to the loading dock.
Lobinin uzak ucundaki kapıya gidip yükleme peronuna çık.
I found him in the loading dock of a company called MRI.
Onu MRL adlı bir şirketin yükleme iskelesinde buldum.
Your father wants you to check out the delay problems at the loading dock.
Kontrol etmeni istiyor. Baban, yükleme dokundaki gecikme sorununu.
The loading dock?
Yükleme iskelesi?
Maintenance to the loading dock, please.
Yükleme alanının bakımını yapın, lütfen.
Oh, the loading dock?
Demek yükleme limanı.
Also, the truck we saw back on the loading dock is leaving.
Ayrıca yükleme alanında gördüğümüz kamyon da ayrılıyor.
The loading dock's on the other side of the building.
Yük iskelesi binanın öbür tarafında.
After it left the loading dock. Van went north on Mercer.
Yükleme peronundan ayrıldıktan sonra, Mercer kuzeyine dönmüş araba.
She's jumped down to the loading dock, heading into the basement.
Yükleme rampasına atladı ve bodruma ilerliyor.
There's a truck parked out on the loading dock. Naomi!
Naomi! Yükleme alanında bir araç var!
Did you move the camera on the loading dock?
Yükleme bölümündeki kameranın yönünü sen mi değiştirdin?
Meet me at the loading dock. Sir?
Benimle yükleme bölümünde buluş.- Efendim?
Show off my new clothes. I think I'm gonna head back to the loading dock.
Sanırım yükleme limanına geri döneceğim, yeni kıyafetlerimi göstereceğim.
Sonuçlar: 62, Zaman: 0.0493

Farklı Dillerde The loading dock

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce