ÇILEKLER - Almanca'ya çeviri

• Erdbeeren

Çilekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ben çilekler ne olacak onu merak ediyorum.
Ich bin sehr gespannt, ob die Erdbeeren was werden.

Çilekler çok lezzetliymiş!
Die Erdbeeren sind so süß!

Tahranda çilekler daha iyidir.
Die Erdbeeren aus Teheran sind besser.

Ben çilekler ne olacak onu merak ediyorum.
Ich frage mich, was das für Erdbeeren sein mögen.

Çilekler organik olarak Kent bölgesinde Wimbledon için özel olarak yetiştiriliyor.
Die Erdbeeren kommen aus Kent und werden speziell für Wimbledon angebaut.

Şimdi tam çilekler de çıktı.
Und auch die Erdbeeren sind nun reif.

Çilekler diğer meyvelerden daha narin olduklarından,
Weil Beeren delikater sind als andere Früchte,

Çilekler, wafflea sihirli bir şekilde kendi kendine yapışmıyor.
Dass die Erdbeeren von alleine an den Waffeln kleben.

Çilekler ve kaçan ineklerden dolayı… çok fazla boş zamanım olacak gibi.
Ohne die Erdbeeren und die Kühe hab ich doch viel mehr freie Zeit.

Otur, Olof. Çilekler.
Setz dich, Olof. Die Erdbeeren!

Yanan odunlar, ezilmiş çiçekler, çilekler.
Das brennende Holz, die zerstoßenen Blumen, die Beeren.

Bu arada çilekler kesilir.
Währenddessen die Erdbeeren kleinschneiden.

Ya da taze çilekler?
Oder frische Waldbeeren?

Şu anda bölgeden taze toplanan çilekler, misafirlerimizi etkiledi.
Die Erdbeeren, die es zurzeit erntefrisch aus der Region gibt, haben es unseren Gästen angetan.

Meyvelerle dolu arabayı,'' Taze çilekler!
Üppig mit viel frischem Obst, frischgepresster(!)!

Çileğe kimin ihtiyacı var?
Wer braucht schon Erdbeeren?

O çileklerin parasını geri istediğimi söyle ona.
Und sag ihr, dass ich diese Erdbeeren ersetzt haben möchte.

Kız kardeşim çileği sevdiğini söyledi.
Meine Schwester sagt, du liebst Erdbeeren.

Aslında ben çilekten nefret ederim.
Ja, also, ich hasse Erdbeeren.

Şu çilekleri çıkarabilir misin Kelly?
Kelly, nimmst du die Erdbeeren mit?