AĞLAMADI - Almanca'ya çeviri

• weinte
• weint

Ağlamadı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yas herkesi farklı etkiler. Ağlamadı bile.
Sie weinte nicht mal. Menschen trauern unterschiedlich.

Hafta boyu ben giderken ağladı. Cuma günü geldiğindeyse ağlamadı.
Freitag kam, ich ging, sie weinte nicht.

Ama Marcus ağlamadı.
Aber Marcus nicht.

Hiç ağlamadı.
Sie weinte nie.

Evet ama kimse ağlamadı.
Ja. Aber niemand hat geweint.

Chuck Norrisin göz yaşları kanseri tedavi edebilir ama ne yazık ki hiç ağlamadı.
Die Tränen von Chuck Norris können alle Krankheiten heilen- doch er weint niemals.

Hayır, kız çocuğu ağlamadı.
Nein, das Kind habe nicht geweint.

dul karıları ağlamadı.
und seine Witwen weinten nicht.

Ama bebeğim ağlamadı.
Aber meine Kleine nicht.

Benim kızım ağlamadı.
Nicht meine Tochter.

Bu sefer kimse ağlamadı.
Dieses Mal heulte keiner!

Bu sefer ağlamadı.
Diesmal weinte er nicht.

Daha önce ve sonra hiç öyle ağlamadı.
Nie zuvor und nie danach hatte er geweint.

Ailesi ayrıldığı zaman, annesinin karşısında hiç ağlamadı.
Als seine Eltern sich trennten, weinte er nie vor seiner Mutter.

kendisi şimdiye kadar hiç ağlamadı.
dass er nie weint.

Papazla konuştu, ama hiç ağlamadı. tabutu aldı, Herşeyi yoluna koydu, aile fertlerine haber verdi.
Mit dem Priester gesprochen, Er hat alles arrangiert, die Familie benachrichigt, den Sarg ausgesucht, aber er nicht geweint.

Tekrar söylüyorum, benim arabama benziyordu ve annesi beni anahtarla dövene kadar bebek ağlamadı bile.
Nochmal, es sah aus wie mein Auto und das Baby schrie nicht mal, bis seine Mutter mich mit dem Schlüssel schlug.

Ağlamıyorum, zira çok mutluyum.
Ich weine nicht, weil ich glücklich bin.

Pek fazla ağlıyor Tybaltın ölümüne.
Unmäßig weint sie über Tybalts Tod.

Korktu ve ağlamaya, çığlık atmaya başladı.
Flippte völlig aus und fing an zu heulen.