Ağlaması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Piknik sepeti taşıyan bir ayı ve… babamın ağlaması.
tuvalete gitmesi yada ağlaması durumlarında daha da belirginleşir.
Ve… bir bebek ağlaması duymuş.
Und… sie hört ein Baby weinen.İnsanların ağlaması bana hep dokunmuştur.
Es macht mich immer weich, wenn jemand weint.Anne babaların çocuklarının okula başladığı gün ağlaması normal.
Eltern weinen am ersten Schultag ihrer Kinder.Caza bayılırım. Erkeklerin ağlaması çok seksi.
Ich liebe Jazz.""Es ist sexy, wenn ein Mann weint.Bir çocuk ağlaması duysam.
Wenn ich ein Kind weinen höre.Açıkçadı bunu etkileyici buldum. Bir erkeğin ağlaması seni rahatsız eder mi?
Ein Mann, der weint? Stört dich das?Genç bir kızın evlilik öncesi mutluluktan ağlaması çok hoş.
Schön, verliebte junge Mädchen zu sehen, die vor Glück weinen.Dinle şunu, bebek ağlaması gibi hüzünlü.
So traurig wie ein Baby, das weint.Komşulardan biri, bebek ağlaması duymuş.
Ein Nachbar hörte das Kind weinen.Gerçekten, Chiconun 24 saat ağlaması dayanılır gibi değil.
Ehrlich, es ist unerträglich, seit Chico 24 Stunden am Tag weint.Bazen hepimizin oturup ağlaması gerekir.
Manchmal müssen wir alle nur sitzen und weinen.Köpek havlaması ve bebek ağlaması.
Hund bellt und ein Kind weint}.İşyeri çalışanlarını ve sahiplerin ağlaması.
Eigentümer und Angestellte weinen.Bir çocuğun gülmesi ya da ağlaması.
Wenn ein Kind lacht oder weint.Eve dönerek ağlaması.
Auf der Heimfahrt weinen.Okulun ilk günü çocuğun ağlaması.
Der erste Schultag Die kleine weint.Gün içinde 3 saatten fazla ağlaması.
Tagen mehr als drei Stunden am Tag weinen.Huzursuz olması ve sürekli ağlaması.
Unruhig ist und ständig weint.
