AŞMAYI - Almanca'ya çeviri

zu überwinden
üstesinden gelmek
aşmak
yenmenin
atlatmama
zu überschreiten
aşmak
geçme
übertreffen
aşmak
üstün
aşar
aşan
aşıyor
geçmektedir
aşacaktır
daha fazla
ötesinde
zu transzendieren
aşma

Aşmayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Melbournelular sınırları aşmayı seviyorlar.
Finiglas überschreitet gerne Grenzen.
günümüz müşterilerinin ihtiyaçlarını aşmayı planlıyoruz.
die Bedürfnisse heutiger Kunden durch Folgendes zu übertreffen.
Bu, topluluklarımızın sınırlarını aşmayı da içerir.
Und das schließt das Überschreiten der Grenzen unserer Gemeinschaften ein.
Tüm çabalarımız müşterilerimizin beklentilerini aşmayı hedeflemektedir.
Alle Bemühungen zielen darauf ab, die Erwartungen unserer Kunden zu übertreffen.
Gücünün sınırlarını aşmayı.
Die Grenzen deiner Kräfte überwinden.
özel kalemler öncesi FVÖKte 2012 yılı seviyelerini aşmayı hedefliyoruz.”.
bei Umsatz und Ebit vor Sondereinflüssen die Werte des Jahres 2012 zu übertreffen.“.
Sana engelleri aşmayı ve yarış kazanmayı öğretsin. Bu hızlı zamanlarda at beslemelisin ki.
Dass einem beibringt, Hindernisse zu überwinden. In diesen schnelllebigen Zeiten sollte man sich ein Pferd halten.
Lyla ve Felicity Smoak bile sınırı aşmayı göze alıyorsa… Aslında bir sınır var mı diye düşünüyor insan, değil mi?
Fragt man sich, ob's überhaupt noch welche gibt. Wenn Lyla und Felicity bereit sind, die Grenzen zu überschreiten.
Ancak bilim adamları bu engeli aşmayı başardılar- kapsüller sadece belirli sıcaklıklarda parçalanmaya başladılar.
Den Wissenschaftlern gelang es jedoch, diese Barriere zu überwinden- die Kapseln beginnen erst bei bestimmten Temperaturen zu zerfallen.
Birinci yüzyıldaki Hıristiyanlar Yahudiler arasında yaygın olan köklü önyargıları aşmayı öğrendi.
Die Christen im 1. Jahrhundert lernten, tief sitzende Vorurteile zu überwinden, die unter den Juden verbreitet waren.
biz felç durumunu aşmayı başarıp seçim yapsak dahi,
selbst wenn wir die Lähmung überwinden und eine Entscheidung treffen, enden wir weniger
Çünkü aşmam gereken bir engelim olmadı hiç.
Weil ich nie irgendwelche Hürden überwinden musste.
Arabayla aşmak istediğin tepeler onlar işte.
Das sind die Berge, die Sie im Wagen überqueren wollten.
Rogerı aşmak ve dünyanın en güçlü olmak için ne yapmalıyım?
Wie kann ich Roger übertreffen und der Stärkste der Welt werden?
Bunu aşması gerek, öyle değil mi?
Das muss sie überwinden.
Çünkü aşmam gereken bir engelim olmadı hiç.
Weil ich noch nie Hürden überwinden musste.
Ancak işler Edinburgh sınırlarını aştı ve onu durumdan haberdar etmedim.
Aber unsere Geschäfte haben sich über Edinburgh hinaus ausgedehnt, und ich habe ihn nicht informiert.
Bunu aşmam gerektiğini de biliyordum.
Ich wusste, dass ich das überwinden musste.
Dinle… cidden sınırlarımı aşmak istemiyorum… ama yardımına ihtiyacım var.
Aber ich brauche deine Hilfe. Hör zu. Ich will keine Grenzen überschreiten.
Sınırları aşmak ya da işimi yapmamak gibi bir niyetim yoktu.- Özür dilerim.
Ich wollte keine Grenzen überschreiten oder den Job verweigern.- Hey, es tut mir leid.
Sonuçlar: 41, Zaman: 0.0616

Farklı Dillerde Aşmayı

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca