Aaronun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Evet. Onunla Aaronun davası sırasında tanıştım.
Ich hatte ihn bei Aarons Prozess kennen gelernt.Aaronun ailesine olanlardan haberin var mı?
Hast du das von Aarons Eltern gehört?Ve Barbaranın evde de durum böyledir. Eh, belki de Aaronun.
Vielleicht leiden die bei Aaron und Barbara genauso.Uzaktan yönetim aracını kullanarak Aaronun bilgisayarına eriştim.
Ich benutze ein Fernwartungswerkzeug, um auf Aarons Computer zuzugreifen.ben de Aaronun boynunu parçaladım.
also habe ich Aarons Hals aufgerissen.Şoför dün akşam hiç haber vermeden Sör Aaronun arabası ile gitti.
Der Chauffeur ist fort. Fuhr gestern Abend mit Sir Aarons Wagen weg.Kesinlikle. Ben onun bu şekilde davranacağını asla hayal edemezdim. Her zaman Aaronun biraz deli olduğunu bilirdim ama ben.
Aaronun olumcul bir tehlikede olduguna dair,
Von Aaron in verschiedensten lebensgefährlichen Situationen… in einem Piano eingeschlossen,Böylece 11 Ocakta, Aaronun ölüm yıl dönümünde,
Am 11. Januar, an Aarons Todestag, begannen wir mit dem Marsch,Claire, Aaronu vaftiz etmeliyiz!
Claire, wir müssen Aaron taufen!Aaronla Daryl bu yüzden dışarıda başkalarını arıyorlar.
Deshalb sind Aaron und Daryl draußen und suchen weitere Leute.Aaronu sen mi öldürmek istersin, ben mi yapayım?
Willst du Aaron töten oder soll ich?Astrid Aaronla ilgili iyi haberleri bana iletti.
Astrid hat mir die guten Neuigkeiten über Aaron erzählt.Aaron Hatch ve ailesi Salt Lakee geldi.
Aaron Hatch und seine Familie kamen nach Salt Lake.Aaronu bana verebilir misin? Günaydın.
Gibst du mir Aaron, bitte? -Guten Morgen.Aaron, Seth ve Lyora ulaş.
Aaron, kontaktieren Sie Seth und Lyor.Aarona baksana ne kadar da büyümüş.
Aaron ist erwachsen geworden.Smeagolın Aarona ihtiyacı var.
Sméagol braucht Aaron.Aarona aynen böyle söylemiştim ben de.
Das habe ich Aaron auch gesagt.Aarona da yardım ediyorum.
Ich helfe Aaron, wenn ich kann.
