Adria Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Adriana öğleden sonra onunla konuşacağıma haber ver.
Sag Adrian wir reden später.Çok yakında Adrianda buraya gelecek.
Und ganz bald wird Adrian auch hier sein.Adrian seni görmek istiyor.
Adrian will Sie sehen.Adrianla konuşmak için geldim.
Ich bin wegen Adrian hier.Adrian Monk bana söyledi
Adrian Monk hat es mir gesagt,Adrian, duyuyor musun?
Adrian, hören Sie mich?Pasaportlar. Adrianın yeni ismi üzerinde alıştırma yaptığından emin ol.
Die Pässe. Du musst Adrian den neuen Namen eintrichtern.Adrianın polislere öttüğünü biliyordun, değil mi?
Du hast gewusst, dass Adrian mit den Bullen geredet hat?Adları, Simon ve Adrianmış. Adlarını bilmiyor!
Sie hießen Simon und Adrian.- Du weißt nicht, wie sie heißen?Adrianın yakışıklı olduğunu söylemem gerek.
Ich muss sagen, dieser Adrian ist attraktiv.Adrian, Sharona.- Lütfen!
Bitte. Sharona! -Adrian!Ve sen Adrianı karanlık bir dolapta buldun.
Und sie fanden Adrian in einem dunklen Schrank.Adrian, dinle beni.
Adrian, hören Sie zu.Adrianı takip eden Skinnerın arabasının resmi.
Fotos von Skinners Auto, das Adrian folgt.Adriana güveniyorsun ama bana değil.
Du vertraust Adrian, aber nicht mir.Adrianla bana başka isimler altında pasaport lazım.
Ich brauche Pässe für mich und Adrian.Smurf, Adrianı halledecek kadar güçlü olmadığını söylemişti.
Smurf sagte, du warst nicht stark genug, um Adrian zu erledigen.Eğer Baalın ortakyaşamı Adrianın bilincini baskı altına alıyorsa, aynı şeyi biz de yapabilmeliyiz.
Wenn Ba'als Symbiont Adrias Bewusstsein unterdrückt…- könnten wir das auch.Adrianın dediği gibi, belediye meclisinin kurtlara yem etmek için birine ihtiyacı var.- Dinliyorum.
Wie Adrian sagte, der Stadtrat braucht irgendein Opferlamm. Ich höre.Adrianı ara. Durun!
Ruf Adrian an. Bleib hier!
