AFFET - Almanca'ya çeviri

vergib
affetmek
verilir
bağışlamak
bağışlar
mağfiret
verzeih
affetmek
bağışlayın
bağışlasın
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
affedebilir misin
af
mağfiret
kusura
entschuldige
özür dilemek
affedersiniz
afedersiniz
müsaade
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
pardon
i̇zninizle
izin verir misiniz
Verzeihung
affedersiniz
afedersiniz
pardon
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
Entschuldigung
affedersiniz
afedersiniz
bir özür
bahane
mazeret
üzgün
özür dilerim
pardon
kusura bakmayın
Vergebung
affetmek
mağfiret
af
affedilmek
bağışlamak
bağışlanma
istiğfar
yarlıganma
vergebt
affetmek
verilir
bağışlamak
bağışlar
mağfiret
vergeben
affetmek
verilir
bağışlamak
bağışlar
mağfiret
verzeiht
affetmek
bağışlayın
bağışlasın
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
affedebilir misin
af
mağfiret
kusura
verzeihen
affetmek
bağışlayın
bağışlasın
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
affedebilir misin
af
mağfiret
kusura
verzeihe
affetmek
bağışlayın
bağışlasın
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
affedebilir misin
af
mağfiret
kusura
vergebe
affetmek
verilir
bağışlamak
bağışlar
mağfiret
entschuldigen
özür dilemek
affedersiniz
afedersiniz
müsaade
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
pardon
i̇zninizle
izin verir misiniz
entschuldigt
özür dilemek
affedersiniz
afedersiniz
müsaade
özür dilerim
üzgünüm
kusura bakmayın
pardon
i̇zninizle
izin verir misiniz

Affet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ne? Lütfen affet beni. -Emilia!
Bitte verzeih mir. -Emilia! -Was?
Affet beni Anne. Amyrlinden merhamet diliyorum.
Verzeihung, Mutter.- Ich bitte die Amyrlin um Nachsicht.
Affet» deyin ve kapısından secde ederek girin ki; yanılmalarınızı bağışlayalım.
Sprechet:"Vergebung!" und gehet ein durch das Tor in Demut; Wir werden euch eure Sünden vergeben;
Affet seni ısırdım biraz.
Entschuldigung, dass ich dich biss.
Affet beni kuzen. Affet beni!
Vergib mir! Vergib mir, Cousine!
Beni affet, efendim, herhangi bir şüphe aklımdan geçmedi eğer.
Vergebt mir, Mylord, dass ich Verdacht hegte.
Affet beni, oğlum. Baba.
Vater… -Verzeih mir, Sohn.
Affet beni. Taksi parasına da ihtiyacım var.
Ich brauche auch was fürs Taxi. Entschuldige.
Bizi affet, baba. Tassos, oğlum!
Mein Sohn, Tassos! Verzeih uns, mein Vater!
Affet canım babam….
Verzeihung, lieber Vater.
Affet ve ödülünü Allahtan bekle.
Vergebung und vertrauensvolles Warten auf Gott.
Yardım etmeye çalıştığım için affet.
Entschuldigung, dass ich helfen wollte.
Lütfen bu seferlik beni affet.
Bitte vergib mir dieses Mal.
Tamam. Affet ve unut.
Vergeben und vergessen. Ok.
Bizi affet, ve bizde senin önderliğinde birleşelim.
Vergebt uns, und wir helfen Euch.
( Bununla beraber) sen onları affet ve( geçmiş kusurlarından) geç.
Verzeihung für sie und ziehe sie in der Angelegenheit zu.
Affet lütfen.
Entschuldige bitte.
An2} Lütfen Jane, beni affet.
Bitte, Jane, verzeih mir.
Bryce. Tatlı için beni affet.
Entschuldigung für das Eis. Ich bin… Bryce.
Isabel, lütfen… beni affet.
Isabel, bitte… vergib mir.
Sonuçlar: 1673, Zaman: 0.0446

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca