AFGANLAR - Almanca'ya çeviri

• Afghanen
• afghanische
• Afghane
• afghanischen

Afganlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Çünkü Afganları ancak Afganlar yenebilir.
Denn nur Afghanen können Afghanen besiegen.

Yunanistanda sıkışıp kalan sığınmacıları, Afganlar da dahil olmak üzere derhal diğer Avrupa ülkelerine yönlendirin.
Flüchtlinge, einschließlich afghanischer Flüchtlinge, die in Griechenland festsitzen, sofort in andere Mitgliedstaaten umzusiedeln.

Afganlar üç yıl boyunca bu seviyeyi sürdürecekler,
Die Afghanen werden diese Höhe für drei Jahre aufrechterhalten

Afganlar arasında, Filistin nüfusu içinde, Filistin ve İsrail halkı arasındaki birliklerden.
Bei den Afghanen, innerhalb der palästinensischen Bevölkerung, zwischen den Bevölkerungen Palästinas und Israels.

Afganlar ve ABD ordusuna saldırması için… yapılan yatırımları özellikle.
Auf das afghanische und Im Speziellen Geld, das Sprengstoffattacken.

Yılı Sonuna Kadar Afganlar Ülkelerinin Güvenliğinden Tam Sorumlu Olacak.
Würden die Afghanen„bis Ende 2014 voll verantwortlich für die Sicherheit ihres Landes sein“.

Bakýn Afganlar beni çok etkiledi.
Die Afghanen haben mich schwer beeindruckt.

O olmadan Afganlar kazanamaz mı?
Können die Afghanen ohne sie gewinnen?

Eski efsanelere göre Afganlar, Nuhun Gemisinin yolcuları arasında Selden kurtarıldılar.
Laut alten Legenden gehörten die Afghanen zu den Passagieren von Noahs Arche, die vor der Sintflut gerettet wurden.

ABDde Afganlar İngiltereden biraz daha geç teslim edildi.
In den Vereinigten Staaten wurden die Afghanen etwas später als England gebracht.

ABDde Afganlar İngiltereden biraz daha geç teslim edildi.
In den USA wurden die Afghanen etwas später als England ausgeliefert.

Şimdi de Afganlar geliyor!
Die Afghanen kommen!

Afganlar, sadece 19. yüzyılın diğer yarısında Avrupaya ulaştı.
In Europa fielen die Afghanen nur in der anderen Hälfte des 19. Jahrhunderts.

Afganlar kendilerine, eşit haklara sahip partner muamelesi yapılmasını istiyorlar.
Die Afghanen wollen endlich als gleichberechtigter Partner behandelt werden.

Afganlar dışarıda kaldı.
Die Afrikaner bleiben draußen.

Afganlar yumrukları ve dirsekleriyle çalışarak bütün kurnazlıklarını kullanarak uçağa daha yakınlardı.
Die Afghanen arbeiteten mit Fäusten und Ellbogen und stießen mit aller List näher an das Flugzeug heran.

Afganlar kendi ulusunu inşa edecek
Die Afghanen werden ihre eigene Nation sichern

Afganlar geldiğinde daha kötü olacağını düşünüyorum.
Für die Afghanen eher verschlechtert.

Yılına gelindiğinde Afganlar, Durraniyi kendi başı olarak seçti.
Durch 1747, die Afghanen gewählt haben Durrani als Staatschef.

Günümüzde Afganlar arasında milyarder olan bir azınlık var.
Heute gibt es eine Minderheit von Afghanen, die es zu Milliardären gebracht haben.