AHLÂKI - Almanca'ya çeviri

moralische
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu
ethischen
etik
ahlaklı
sittliche
ahlaki
moralischen
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu
moralisch
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu
moralischer
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu
Moral
ahlak
ahlaki değer

Ahlâki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Otorite ahlâki meşruluğa kendiliğinden sahip değildir.
Die Autorität hat ihre moralische Rechtmäßigkeit nicht aus sich selbst.
Hayvanların ahlâki hakları var mı?
Haben Tiere einen moralischen Status?
Bu sadece uygulama farkı, ahlâki bir farkı yok.
Ein rein praktischer Unterschied, kein moralischer.
Kişi ancak özgür olursa ahlâki davranışta bulunabilir.
Nur wer frei ist, kann moralisch handeln.
Tiyatro Eserine Ahlâki bir Kurum Olarak Bakmak( 1784).
Die Schaubühne als eine moralische Anstalt betrachtet(1784).
Ahlâki şartlardan bahsediyorum.
Ich spreche von moralischen Normen.
İyilik yapma tinsel zevk ve ahlâki güzellikle beraber gider.
Das Tun des Guten ist mit geistiger Freude und moralischer Schönheit verbunden.
Bu devlet her anlamda çökmüş- kurumsal, ahlâki, estetik anlamda.
Dieser Staat ist in jeder Hinsicht kaputt- institutionell, moralisch, ästhetisch.
Bizler düşmanımızın üzerine ahlâki gücümüzle yürümeliyiz…” diye vaazda bulunuyordu Vermorel.
Wir müssen unsere Feinde durch moralische Kraft beherrschen predigte Vermorel.
Bu iftira ve nefret fırtınasının kasabamızı sarsmasından beri… tüm ahlâki değerler mahvedildi.
Seit er die Stadt mit Hass und Verleumdung übersät, sind alle moralischen Werte zum Teufel.
Bencilin tekisin, fiziksel ve ahlâki yönden de korkaksın!
Du bist so ein vollkommen egoistisches Wesen und ein körperlicher und moralischer Feigling!
Çünkü çok fazla ahlâki standartların var.
Denn Sie sind so moralisch.
Ahlâki bir makam olarak.
Das Grab als moralische Anstalt.
Ama Kate belki ahlâki yönden reddetmiştir.
Aber vielleicht weigert sich Kate aus moralischen Gründen.
Bu durumda ona katılıyorum. Politik olduğu kadar, ahlâki bakımdan da.
Moralisch und politisch verlieren Sie alles.
Grass yazdığı şiirle ahlâki otoriteyi oynamaya cüret ediyorsa,
Wenn sich Grass schon anmaßt, moralische Instanz zu spielen, warum gerade,
büyük ahlâki kriz zamanlarında tarafsızlıklarını koruyanlara mahsustur.
die in Zeiten der großen moralischen Krise neutral bleiben.
Bu hem çevresel bir felaket hem de ahlâki bir yıkım.
Es ist eine ökologische und moralische Katastrophe.
dolaysız olarak ahlâki kötülüğün nedenidir.
Ursache des moralischen Übels.
Bunu bir savunma savaşı olarak gören kimse bunun sonuçlarının ahlâki sorumluluğuna da katlanmalı.
Der ihn als Verteidigungskrieg hinstellt, muss die moralische Verantwortung für seine Folgen übernehmen.
Sonuçlar: 82, Zaman: 0.0343

Farklı Dillerde Ahlâki

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca