Anavatanı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Anavatanı; Etiyopyadır.
Papanın anavatanı Polonyada ise binlerce kişi, kiliselerde ayinlere katılıyor.
Bu yemeğin anavatanı da Şilinin Chiloe adasıymış.
İtalyanın anavatanı, 30 yıl önce oluşturulmuş bir ülkede henüz emekleme dönemindeydi.
Zira Büyük Britanya çok uzun zamandan beri basın özgürlüğünün anavatanı olarak bilinir.
Bu bebeklerin anavatanı Meksikanın kuzeybatı eyaletidir- Chihuahua, bu yüzden cins çok sık aranır.
Neden Japonların, anavatanı için yapılan fedakârlığı en büyük iyilik seviyesi olarak gören dinine inanmadık ki?
Sonra o güzel kalemi, o küçük varlığı yüksek ücretle satıp gemiyle ünlü Husky köpeklerinin anavatanı Alaskaya gidin.
Neden Japonların, anavatanı için yapılan fedakârlığı en büyük iyilik seviyesi olarak gören dinine inanmadık ki?
Çok az insan devletin bulunduğu bölgenin Maya uygarlığı ve Azteklerin anavatanı olduğunu biliyor.
Neden Japonların, anavatanı için yapılan fedakârlığı en büyük iyilik seviyesi olarak gören dinine inanmadık ki?
dünyanın kalbi dedikleri anavatanı yaratan iğ ağacını dünyaya gönderdiği yerdir.
Neden Japonların, anavatanı için yapılan fedakârlığı en büyük iyilik seviyesi olarak gören dinine inanmadık ki?
Van Rossum anavatanı olan Hollandada büyümüş ve yüksek lisansını 1982 yılında matematik ve bilgisayar bilimleri alanında Amsterdam Üniversitesinde yapmıştır.
Paraagan lıların anavatanı ile kim temasa geçti anlamaya çalışacaklar.
O küçük kıza yardım edeceğim ve insanların hala… İyilik Perilerine ihtiyacı olduğunu kanıtlayarak Anavatanı kurtaracağım.
Anavatanım için. Hadi defolup gidelim şurdan!
Artık anavatan yok.
Ağustos 2007de Rottweilers anavatanında bu göz alıcı hizmet köpeğine bir anıt ortaya çıktı.
Anavatanımız için… Memleketimiz için!