ANLAMAKTA - Almanca'ya çeviri

zu verstehen
anlamaya
anlaşılması
zu begreifen
anlamaya
kavramaya
fark
anlamlandırma
nachzuvollziehen
anlıyorum
anlarım
anlayabiliyorum
wissen sie
hakkında
bilir
biliyor musun
bildin
anlıyor musun
hatırlıyor musun
öğrendin
zu erkennen
tanımak
tespit etmek
görmeye
anlamak
fark
algılamak
tanımlamak
tanıma
ayırt etmek
algılar
im Verständnis

Anlamakta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu nedenle de dünyayı anlamakta büyük sıkıntı çekiyorlar.
Sie haben auch probleme, die welt zu verstehen.
Doğu ve Batı birbirini anlamakta zorluk çekiyor.
Der Osten und der Westen haben Schwierigkeiten, einander zu verstehen.
Beynimiz görseli daha iyi anlamakta.
Gehirns besser zu verstehen.
Başkalarının söylediklerini söylemek veya anlamakta sorun yaşamak.
Probleme zu sprechen oder zu verstehen, was andere sagen.
Ama ironilerini anlamakta zorlanıyorum.
Ich hab Schwierigkeiten, deine Ironie zu verstehen.
Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Ich kann es schwer nachvollziehen.
Bunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Es fällt mir schwer, das zu verstehen.
Anlamakta zorlanıyorum. Sizin gibi genç
Das finde ich verwunderlich,
Sistemi anlamakta neden bu kadar güçlük çektiğinizi bilmiyorum?
Leute wie Sie verstehen das System nicht. Warum eigentlich nicht?
Seni anlamakta her zaman daha fazla zorluk çekmişimdir.
Du weißt, dass es mir immer schwerer fiel dich zu lesen, als alle anderen.
Anlamakta güçlük çektiklerini söyledin.
Sie hatten doch Schwierigkeiten, das zu verstehen.
Güldüğünde bok gibi hissettiğimi anlamakta neden bu kadar zorluk çekiyorsun?
Warum kannst du nicht einfach verstehen, wie scheiße es sich angefühlt hat, als du meine Fantasie ausgelacht hast?
Sizi anlamakta güçlük çekiyorum.
Ich kann Sie nur schwer verstehen.
Benim anlamakta güçlük çektiğim kısım o değil.
Das ist nicht der Teil, den ich nicht verstehe.
Bunu anlamakta güçlük çekiyor olabilirsin, Benjamin… ama, verdiğim her karar… adayı korumak içindir.
Das ist ein Kind. aber jede Entscheidung, die ich traf, drehte das zu verstehen, Benjamin.
Senin hâlâ anlamakta zorlandığın şey işte bu.
Das hier musst du wohl noch verstehen lernen.
Senin deli olduğunu anlamakta biraz gecikmediler mi? Pekala?
Okay. Findest du nicht, dass die dich etwas spät für verrückt erklären?
Ancak, anlamakta zorlandığım bir çok şey de var.
Aber es gibt eine Menge Dinge, bei denen ich Probleme habe, sie zu verstehen.
Dediklerimi anlamakta zorlanıyorsun, o yüzden çok açık konuşacağım.
Sie haben Schwierigkeiten, mich zu verstehen, darum sage ich es ganz klar.
Bunu anlamakta sorun yaşadığına göre artık benim davamda çalışmıyorsun.
Und da du scheinbar Probleme damit hast, das zu verstehen, arbeitest du gar nicht an meinem Fall.
Sonuçlar: 168, Zaman: 0.079

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca